MONKEY in Turkish translation

['mʌŋki]
['mʌŋki]
maymun
monkey
ape
baboon
simian
şebek
baboon
monkey
ape
gibbon
macaque
clown
maymunu
monkey
ape
baboon
simian
maymunun
monkey
ape
baboon
simian
maymuna
monkey
ape
baboon
simian
monkeyi

Examples of using Monkey in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sorry, monkey.
Üzgünüm, şebek.
You promised you would bake monkey cake today!
Bugün maymunlu pasta yapacağına söz vermiştin!
The question today is, will Shakuntla's stall survive all the monkey business?
Bugünün sorusu, Shakuntlanın tezgahı maymunlara karşı yaşam mücadelesinde başarılı olabilecek mi?
Monkey touching.
Maymunlara dokunmak.
No more monkey business, Al.
Artık maymunluk yok, Al.
Monkey, why are you pretending to be Sharon Osbourne?
Maymuncuk, niye Sharon Osbourne taklidi yapıyorsun? Bu ne cüret!
It's a lot cuter if your monkey hasn't just died.
Eğer maymununuz ölmemiş olsaydı daha şirin gelirdi kulağınıza.
The zoo told me that my monkey was dead!
Hayvanat bahçesi yönetimi maymunumun öldüğünü söylemişti!
I haven't seen my monkey in a year.
Maymunumu neredeyse bir yıldır görmüyorum.
Of course I wanna come, monkey, but it's out of the question.
Elbette gelmek istiyorum, maymunum. Ama bu sual dışı bir durum.
And one monkey could speak, but sometimes the monkey was her husband.
Ve maymunlardan bir tanesi konuşabiliyordu,… ancak bazen, maymun kocası oluyordu.
It's not that monkey card I found in the car,?
Arabanda bulduğum maymunlu kart değildir herhalde?
Thank goodiness you are here to help my chunky monkey carry me.
Çok şükür, tombiş maymunuma beni taşımasına yardım için buradasınız.
I don't want to see my monkey offspring dying one by one.
Yavru maymunların öldüğünü görmek istemiyorum tek tek ölüyor olmalarını.
I think Maya would be very happy to see her monkey.
Bence Maya maymununu gördüğüne çok sevinecek.
You got a monkey workin' the spotlight.
Işıkçı olarak maymunumu işe aldınız.
Leave my monkey alone.
Maymunumu rahat bırakın.
Monkey, you're a pretty monkey!
Maymunsun sen, güzel maymun.
Does Betsy like apples like my little monkey loves apples?
Betsy de benim küçük maymunum gibi elma sever mi?
I don't speak monkey.
Ben maymunca konuşamam.
Results: 6719, Time: 0.0512

Top dictionary queries

English - Turkish