MOSTLY WHITE in Turkish translation

['məʊstli wait]
['məʊstli wait]
çoğunlukla beyaz
mostly white
mainly white
genelde beyaz
mostly white
genellikle beyaz
is usually white
mostly white
çoğunluğu beyazlardan

Examples of using Mostly white in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
The underside is mostly white.
Alt parçaları esasen beyazdır.
Centennial academy, which is mostly white.
Centennial akademisi ki çoğu beyaz olan.
For Eurocentric indoctrination is learning in an environment that is mostly white.
Avrupa merkezli öğretilerde çoğunluğu beyaz olan bir ortamda öğrenim demektir.
An affluent, mostly white suburb Of new york city in westchester county.
New Yorkun Westchester ilçesinde çoğunlukla varlıklı beyazların yaşadığı şehirden uzak bir yerleşim yeri.
Narrator As one of the few black faces in this mostly white place.
Çoğunluğu beyaz bu yerdeki ender siyahilerden biri olarak.
With mostly white people. Yeah, I love when they do terrorism allegory.
Sırf beyaz insanlarla terörizm kinayesi yapmalarına bayılıyorum.
Will bring together what's mostly white. With shiny fangs… My bloodless bite.
Parlak dişlerim ve kansız ısırışımla… en beyaz şeyleri biraraya getiririm.
My bloodless bite… With shiny fangs… Will bring together what's mostly white.
Parlak dişlerim ve kansız ısırışımla… en beyaz şeyleri biraraya getiririm.
It turns out that oil spill is a mostly white conversation, that cookout is a mostly black conversation.
Meğer, petrol sızıntısı genelde beyaz konuşmasıymış, parti ise çoğunlukla siyah konuşmasıdır.
Mostly white, mostly clergy of some kind. to attend tomorrow's march, We have seen hundreds of people travel across the country.
Yarınki yürüyüşe katılmak için çoğunlukla beyaz ve din adamlarının yer aldığı… ülke genelinde seyahat eden yüzlerce insan gördük.
They're mostly whites.
Çoğu sadece beyazı.
Mostly the white powder, t butr inm omething ittle dahler.
Çoğunlukla beyaz pudra ama ben biraz karanlık bir şeye büyütmeye çalışıyorum.
I think there would mostly be white people in Canada.
Sanırım, Kanada halkının çoğu beyaz.
Private white folk mostly avoid this neighborhood.
Beyazlar bu mahalleden kaçınırlar genelde.
Mostly the white powder, but i'm trying to expand into something a little darker.
Çoğunlukla beyaz pudra… ama ben biraz karanlık bir şeye büyütmeye çalışıyorum.
I picked mostly the white stuff, the shells,
Daha çok beyaz eserleri seçtim.
you can call that the Internet of middle-aged white men, mostly middle-aged white men.
Buna orta yaşlı beyaz adamların… interneti diyebilirsiniz. Yani çoğunlukla orta yaşlı beyaz adamların.
Older individuals appear mostly white.
Yaşlı bireyler çoğunlukla beyaz renklidirler.
They're rectangular and mostly white in color. They're sharp around the edges.
Dikdörtgen şeklinde ve genelde beyaz renkli ve dört sivri kenarı olan.
So to come on a movie set and mostly white people telling you what to do.
Ve çoğunlukla beyaz insanlar. Yani bir film seti üzerine gelmek için.
Results: 87, Time: 0.0452

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish