Examples of using Beyaz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Beyaz erkek.
Beyaz gibi davranıyorlar.
Bu bir beyaz, badana gibi hevesli bir yeryüzü.
Beyaz Şarap.
Beyaz Kraliçe.
Siyah ve beyaz günlerini numaralandırılmıştı.
Hem güzelsin hem beyaz Benziyorsun ona fazlasıyla.
Beyaz iyi mi acaba.
Beyaz 1 volt ile siyah ise 0.3 volt ile temsil edilir.
Beyaz adamlarla bu antlaşmayı imzalayacağız.
Bogazn kesmeden beyaz oIdugumu farkedecek misin?
Siyah beyaz kabuslar.
Naziler, Beyaz Gül hareketi üyelerini tutukladılar.
Siyah beyaz.
Beyaz balinalar, bu bölgeye kayalıklara sürtünerek deri değiştirmeye gelirler.
Bana beyaz boya kutusunu getir.
Beyaz olsaydım bu hediyeler bu kadar didiklenir miydi merak ediyorum.
Ben beyaz, Chris siyah olduğu için mi?
Beyaz biriyle de evlendim, siyahla da.
İkisinin de beyaz olabileceğini düşünüp düşünmediğini merak ediyorum.