NUTCRACKER in Turkish translation

fındıkkıran
nutcracker
fındık kıran
nutcracker
nutcracker
bir fındık kıracağı
fındıkkıranı
nutcracker
fındıkkıranda
nutcracker
fındıkkıranın
nutcracker
fındık kıranı
nutcracker
ceviz kıracağı
baleden
ballet

Examples of using Nutcracker in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tyler Perry Presents The Nutcracker?
Tyler Perry, Fındıkkıranı mı sahneliyor?
I have a question Do you know what a nutcracker is?
Bir sorum var. Fındıkkıranın ne olduğunu biliyor musun?
Yes, Mommy. Can I stay up and watch The nutcracker?
Evet anne. Biraz daha kalıp, Fındık kıranı seyredebilir miyim?
Felicie… tonight, you dance The Nutcracker.
Félicie, bu akşam Fındıkkıranda sen dans edeceksin.
I found the nutcracker.
Fındıkkıranı buldum.
Can I stay up and watch The Nutcracker? Yes, Mommy?
Evet anne. Biraz daha kalıp, Fındık kıranı seyredebilir miyim?
My mother has forced us to to see the Nutcracker.- Unfortunately. Amy?
Amy? Annem Fındıkkıranı görmeye zorladı.- Maalesef?
I saw The Nutcracker once.
Bir keresinde Fındıkkıranı izlemiştim.
Can I stay up and watch The nutcracker?
Biraz daha kalıp, Fındıkkıranı seyredebilir miyim?
My sister Kuku and her German nutcracker.
Kız kardeşim Kuku ve onun Alman fındıkkıranı.
Please, allow me to be your Nutcracker and join in the battle against the Mouse King.
Lütfen, Fındıkkıranınız olmama ve Fare Kralla olan savaşınıza katılmama izin verin.
Of dancing Clara in'The Nutcracker'. Camille, you will have the honour.
Clarayı'' Fındıkkıranında dans hakkını sen kazandın.
Of dancing Clara in The Nutcracker. Camille… you will have the honor.
Clarayı'' Fındıkkıranında dans hakkını sen kazandın.
The Nutcracker, right?
Fındıkkırandı, değil mi?
The plan is that we see the Nutcracker Thursday and singing Christmas songs on Friday.
Plan, Perşembe günü Fındıkkıranları görüp Cuma günü Noel şarkıları söyleyeceğiz.
They had enjoyed the Nutcracker more.
Fındıkkıranından daha çok keyif almışlardı.
Still hanging out with the nutcracker,?
Hala fındıkkıranla takılıyorsun bakıyorum?
Got a nutcracker?-You're looking at her?
Şu an ona bakıyorsun. Fındıkkıranınız var mı?
Ι can't find a nutcracker.
Fındık kıracağını bulamıyorum.
It takes 8 years to become a master nutcracker.
Gerçek bir fındıkkıran olmak 8 yıI sürer.
Results: 164, Time: 0.0554

Top dictionary queries

English - Turkish