Examples of using Octave in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Take it up an octave.
I have never seen Mr. Octave without appetite.
Bay Octaveı iştahsız hiç görmemiştim.She left with Octave.
Octavela beraber gittiğini görmediniz mi?Look at Octave.
Octavea baksana.An octave higher.
Bir oktav yukarıda.Oliver Morris is about to discover a whole new octave.
Oliver Morris yepyeni bir oktav keşfetmek üzere.It's a C, an octave higher.
Bir oktav yüksek C.Now drop an octave.
Şimdi bir oktav düşür.Drop an octave.
Bir oktav düşür.Now go an octave below.
Bir oktav aşağı in.It dropped half an octave.
Yarım oktav kadar düştü.Jack talked about how music is essentially 12 notes between any octave.
Jack müziğin her bir oktav arasında On iki notadan oluştuğunu söylerdi.You are Octave Lamand?
Do" up a perfect fifth.-Drop an octave.
Bir oktav düşür. Do, Bullshit! Your throaty voice drops an octave when you lie.
Yalan söyleyince sesin bir oktav düşüyor. Saçmalık.And there's that octave drop again.
Yine bir oktav düştü.Your throaty voice drops an octave when you lie.-Bullshit!
Yalan söyleyince sesin bir oktav düşüyor. Saçmalık!Your voice has gone up an octave.
Sesin bir oktav yükseldi.It means just the same note, but an octave higher.
Aynı nota anlamına geliyor ama octav daha fazla.And look, if you're adventurous, you go up the octave.
