ON THE KEYBOARD in Turkish translation

• klavyede
• klavyeye
• klavyenin
• klavyedeki

Examples of using On the keyboard in English and their translations into Turkish

Put your hands on the keyboard.
Şimdi ellerini tuşların üzerine koy.

Then I think you fell asleep on the keyboard.
Sanırım sonra klavyenin üstünde uyuyakaldın.

One eye on the monitor, and the other on the keyboard.
Bir gözünüz ekranda diğeri klavyede olsun.

They figured out how it worked. And they started to quickly imitate the sounds they were hearing on the keyboard.
Nasıl çalıştığını çözdüler… ve klavyede duydukları sesleri çabucak taklit etmeye başladılar.

each character pressed on the keyboard and repeated again when it is entered.
her karakter klavyede basılır ve girildiğinde yine tekrarlanır.

So instead of waiting to understand what it was you were doing, you just sort of mashed on the keyboard hoping something would happen!
Yani ne yaptığını anlamak için beklemek yerine, klavyeye saldırıp bir şeyin olmasını umdun herhalde!

We got back from lunch, everyone was dead, they cut off their hands, laid them on the keyboard.
Onları klavyenin üzerine bırakmışlardı ki herkes ölmüştü, ellerini de kesmişler, Öğle yemeğinden döndüğümüzde.

laid them on the keyboard to send a message.
ellerini de kesmişler, onları klavyenin üzerine bırakmışlardı ki mesaj olsun.

Mike goes in, does a little typie-type on the keyboard, we do something in the real world that makes him look like a computer genius.
Mike içeri girer, biraz klavyeyle oynar, biz gerçek dünyada bir şeyler yaparız, oda bir bilgisayar dahisi gibi görünür.

But my finger must have slipped on the keyboard, and I-- And I know this sounds ridiculous, I hit the wrong stock.
An2} Kulağa saçma geldiğinin farkındayım,{ \an2} yanlış hisseye tıklamışım.{ \an2} parmağım klavyedeyken kaymış olmalı, ben.

I hit the wrong stock. but my finger must have slipped on the keyboard, and I.
yanlış hisseye tıklamışım.{ \an2} parmağım klavyedeyken kaymış olmalı, ben.

But my finger must have slipped on the keyboard, and I-- I hit the wrong stock. And I know this sounds ridiculous.
An2} Kulağa saçma geldiğinin farkındayım,{ \an2} yanlış hisseye tıklamışım.{ \an2} parmağım klavyedeyken kaymış olmalı, ben.

Then I think you fell asleep on the keyboard because it just says the letter"B" 27 times.
Sonra klavyenin üstünde uyuya kalmış gibisin çünkü 27 kere b harfi yazmışsın.

To reach this goal, the Surface development team developed a special hinge on the keyboard that would increase the footprint of the device when opened, thus maintaining the
Bu hedefe ulaşmak için, Surface geliştirme ekibi klavyede açıldığında cihazın ayak izini artıracak özel bir menteşe geliştirdi;

of a two-button mouse, or by holding down the Control key on the keyboard while simultaneously clicking with a one-button mouse.
aynı anda tek tuşla fare ile tıklayarak klavyedeki Control tuşunu basılı tutarak kullanılabilir.

Text usually refers to all the alphanumeric characters specified on the keyboard of the person performing the mechanization,
Metin kelimesi burada genel olarak kişinin klavye kullanarak yazabileceği tüm harf

And Geddy would spend a lot of time on the keyboard and, as a bass player,
Geddy keyboard başında çok vakit geçirirdi bir basçı olarak,

just a miracle moment, really, Derek, when you realized that all the sounds you hear in the world out there is something that you can copy on the keyboard.
mucizevi bir an olmuş Derek, ve sen, dış dünyada duyduğun tüm sesleri klavyede taklit edebileceğini kavramışsın.

you seemed to want to play every single note on the keyboard, and also you had this little habit of hitting me out of the way.
ilk başta deli olduğunu düşünmüştüm, çünkü piyano çalarken, klavyedeki her bir notayı çalmak istiyor gibi görünüyordun ve bir de yolundan çekilmem için bana vurma alışkanlığın vardı.

Left to right on the keyboard.
Klavyede soldan sağa.