ON THE MENU in Turkish translation

• menüde
• mönüde
• menu
• menüdeki
• menüye
• menüsünde
• mönüdeki
• mönü

Examples of using On the menu in English and their translations into Turkish

I thought of putting the steak bibimbap on the menu, so I bought the ingredients.
Menüye bibimbaplı biftek koymayı düşündüm bu yüzden malzemeleri aldım.

Everything on the menu here is illegal.
Mönüdeki her şey illegal.

I'm working on the menu for the Duncan wedding.
Duncanların düğünü için mönü hazırlıyordum.

What's on the menu tonight?
Bu gece mönüde ne var?

See what chef has on the menu.
Şefin menüsünde ne varmış bir bakayım.

Put'em on the menu. If they're so special, No.
O kadar özelse menüye koyun. Hayır.

And what is that? I'm not on the menu.
Ben mönüde yokum.- Neymiş o?

Ass ain't on the menu here!
Buranın menüsünde kıç yok!

No. put'em on the menu. If they're so special.
O kadar özelse menüye koyun. Hayır.

Okay. On the menu today, we have?
Pekala. Bugünkü mönüde ne var?

And you're on the menu.
Menüsünde de sen varsın.

Offered to put it On the menu.
Babam bunu menüye.

I wouldn't know what to eat anyway without the numbers on the menu.
Mönüde numaralar olmaksızın ne yiyeceğimi bilemezdim zaten.

At a fusion restaurant. Sounds like something on the menu.
Bir füzyon lokantası menüsünde bulunacak bir yemek adı gibi.

They got lobster on the menu.
Mönüde ıstakoz var.

Don't worry. Bambi's not on the menu.
Merak etmeyin, Bambi menüsünde değil.

One day, Stanley picked up a cleaver and put a new entrée on the menu.
Bir gün, Stanley satırı kapmış ve menüye yeni bir yemek eklemiş.

And what is that? I'm not on the menu.
Neymiş o?- Ben mönüde yokum.

The room service she wants to order isn't on the menu.
Onun istediği şey oda servisi menüsünde yok.

It's great, you should put this on the menu.
Harika, bunu menüye koymalısın.