PLANS TO GO in Turkish translation

• gitmeyi planlıyor
• gitmek için planlarım
• gitmek için plan
• gitmek için planlar

Examples of using Plans to go in English and their translations into Turkish

I'm not the only one who plans to go with you.
Sizinle gitmeyi planlayan tek ben değilim.

You have no idea where Tom plans to go to college, do you?
Tomun üniversiteye nereye gitmeyi planladığına dair hiçbir fikrin yok, değil mi?

Tom has no plans to go anywhere.
Tomun biryere gitmek için bir planı yok.

Any plans to go home soon?
Yakın zamanda memlekete gitmeyi düşünüyor musun?

But we never had the chance. We made plans to go to the baseball stadium.
Beyzbol stadyumuna gitme planı yapmıştık… ama bir türlü gidemedik.

Wouldn't make any plans to go to Cancun if I were you.
Yerinizde olsaydım Cancuna geri dönme planları yapmazdım.

Mr. Stark plans to go through it tonight.
Bay Stark onları bu gece incelemeyi planlıyor.

I don't have any plans to go anywhere.
Benim bugün hiçbir yere gitme niyetim yok.

When you see Quick, I suggest you guys make plans to go elsewhere, because I'm tired of playing around with jigs.
Quicki görünce, başka bir yere gitmek için plan yapmanızı tavsiye ederim. Çünkü zencilerle uğraşmaktan bıktım.

People weren't just talking about the red planet, they were making plans to go there.
Oraya gitmek için planlar da yapıyorlardı. İnsanlar kızıl gezegen hakkında konuşmakla kalmıyordu;

They were making plans to go there. People weren't just talking about the red planet.
Oraya gitmek için planlar da yapıyorlardı. İnsanlar kızıl gezegen hakkında konuşmakla kalmıyordu;

because you were making plans to go to Libya last night.
dün gece Libyaya gitmek için planlar yapıyordun.

tomorrow I have plans to go back home.
yarın eve geri gitme planlarım var.

I just wanted to stop by to let you know that I made plans to go to Santa Fe with Carol Stillman for the holidays, so you're off the hook.
Bayram için Carol Stillmanla Santa Feye gitme planları yaptığımı söylemek için uğramıştım bu yüzden sen paçayı kurtardın.

I told Arlette my plans to go to Paris and discussed how to break it to my family.
Arlettee, Parise gitme planlarımdan söz ettim… aileme kötü haberi nasıl vereceğimi konuştuk.

I have big plans to go to Crowberry Ridge.
Koda ile Crowberry Ridgee gitmek gibi planlarımız var.

his wife Mebrulja have two young children, but Erkin plans to go abroad too, because there is no work for him in Gora.
karısı Mebrulyanın iki küçük çocuğu var, ama Erkin de yurtdışına gitmeyi planlıyor, çünkü Gorada çalışabileceği bir iş yok.

Tom and Mary plan to go hiking tomorrow if the weather improves.
Tom ve Mary hava düzelirse yarın yürüyüşe gitmeyi planlıyor.

You made a plan to go to college, and you're sticking to that plan..
Üniversiteye gitme planı yaptın ve o plana bağlı kalıyorsun.

Several people plan to go to Boston with us.
Birkaç kişi, bizimle birlikte Bostona gitmeyi planlıyor.