Examples of using Gitme zamanı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Simone? Simone, gitme zamanı.
Hop hop hop, baba. Gitme zamanı.
Warren, gitme zamanı.
Warren, it's time to leave.Simone, gitme zamanı.
Simone, time to move.Neden bugün izin almıyorsun? Gitme zamanı.
Time to go. Why not take the day off?Hadi Cynthia gitme zamanı.
Cynthia, time to move on.Harika! Artık gitme zamanı.
I think it's time to leave. Terrific.Hayır!- Chookity!- Gitme zamanı,!
Time to go, bud!- Chookity! No!Harika! Artık gitme zamanı.
Terrific. I think it's time to leave.Hayır!- Chookity!- Gitme zamanı,!
No!- Time to go, bud!- Chookity!Don Calogero! Gitme zamanı geldi.
Don Calogero. Come, it's time to leave.Yavaş ol! Charlie, gitme zamanı.
Take it easy! Charlie, it's time to go.Don Calogero! Gitme zamanı geldi.
Come, it's time to leave. Don Calogero.Selam. Selam.- Muhtemelen gitme zamanı, değil mi?
Hey.- Probably time to go, right? Hey?Amca, gitme zamanı.
It's time to leave! Uncle!Çok keyifliydi. Eve gitme zamanı Li Lan.
Time to go home, Li Lan. That was fun.Affedersiniz majesteleri. Ekselansları, gitme zamanı geldi.
Your Royal Highness, it's time to leave. Excuse me, Your Majesty.Ned, gitme zamanı.
Ned, it's time to leave.Aditi, gitme zamanı.
Aditi, it's time to leave.Amca, gitme zamanı.
Uncle! It's time to leave!
