Examples of using Gitme in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sana buradan çekip gitme şansı veriyorum.
Sadece gitme.
Onsuz Eve gitme! En kötüsü!
Evet. Carsonın üniversiteye gitme ihtimali çok düşük.
Bana arkanı dönüp gitme Albert Mottershead! Sana diyorum.
Bir daha birini ararsan, bana gel. Veuma gitme.
Güzel, senin için işe gitme zamanı.
Hayır, Big Momma, şimdi gitmeliyiz. Lütfen, gitme.
Gitme! Eğer gelirlerse onu da yakalarlar.
Evet. Carsonın üniversiteye gitme şansı çok az.
Bana sırtını dönüp gitme, Burke.
Tabii babamın da oraya gitme ihtimali az.
Aile kılıcımızı almak için! Kraliçeye gitme şansımız bu;
Sana yalvarıyorum, lütfen bir daha gitme. Ama sana yalvarıyorum.
Parsifal, lütfen gitme!- 11 yaşındaydın!
Evet. Carsonın üniversiteye gitme şansı çok az.
Becky Jackson, arkanı dönüp gitme sakın.
Bir tane! Çok hızlı gitme.
Adalet ile buluşmak için Metropole gitme vakti.
Kalıp maçı izle, abi. Gitme.