Examples of using Üniversiteye gitme in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet. Carsonın üniversiteye gitme şansı çok az.
Üniversiteye gitme. Alt orta sınıfı hedefle.
Pekâlâ, olursa, üniversiteye gitme işini düşüneceğim tamam mı?
Üniversiteye gitme fikrine nasıl baktığını gördün mü?
Üniversiteye gitme zamanın geldi.
Ne olur üniversiteye gitme.
Üniversiteye gitme yaşına geldiğimde
tıpkı diğer akranları gibi üniversiteye gitme hayalleri kuruyor.
Sonradan konuştuğumuzda,- Tamam. Aptal olma, hala üniversiteye gitme şansın var.
Üniversiteye gitme zamanı geldiğinde… eve mümkün olduğu kadar uzak olanını seçtim.
O halde üniversiteye gitme planını ektiğine göre… başka bir planın olmalı.
Yüz yüze özür diledi; Arturonun çocuklarına üniversiteye gitme bedelini vereceğini taahhüt etti.
Wall Streetten uzak dur evlenme ve üniversiteye gitme diyorsunuz.
Eğer kayıt için zamanında Tahrana ulaşamazsa… üniversiteye gitme şansı elinden alınacak.
Deliler gibi buzlu kahve içip… dandik 90lar filmlerini izleyip Waffle Houseda takılıyor… üniversiteye gitme ve karbonhidrata abanma hayalleri kuruyoruz.
Elimden gelenin en iyisini yapacağım. Yani, eğer bir mucize eseri üniversiteye gitme şansım olursa.
Bir buçuk saat sonra çocuklara üniversiteye gitme fırsatı vereceğiz ve bu ülkeyi daha iyi bir ülke yapacağız.
Bu da üniversiteye gitme ihtimali demektir.
Benim böyle büyük bir üniversiteye gitme imkânım olmadı.
Benim böyle büyük bir üniversiteye gitme imkânım olmadı.