OKULA GITME in English translation

• to go to school
• going to school
• school
• go to school

Examples of using Okula gitme in Turkish and their translations into English

Okula gitme fırsatın var ve o fırsat burada.
You have the opportunity to go to school, and it's here.

Okula gitme konusunda… annene kızgınsan, benim fikrim de sayılırdı.
If you're mad at Mom about going to school, it was my idea, too.

Bora. Bora, okula gitme vakti geldi.
Bora, time for school.

Okula gitme konusunda… annene kızgınsan, benim fikrim de sayılırdı.
It was my idea, too. If you're mad at Mom about going to school.

Hadi, çocuklar. Okula gitme vakti.
Okay, kiddos, school time.

O fırsat burada. Al. Okula gitme fırsatın var ve.
You have the opportunity to go to school, and it's here.

Mesela okula gitme konusunu düşün.
Think about going to school.

Uyanın çocuklar, okula gitme vakti.
Wake up, kids, time for school.

Kara, Breona, okula gitme vakti.
So, Kara, Breona, time to go to school.

Hadi, prenses, okula gitme vaktin geldi.
Come on, princessa, time for school.

Kara, Breona, okula gitme vakti.
Time to go to school. So, Kara, Breona.

Bir şey olmaz. Lily, okula gitme vakti geldi hayatım.
Lily, it's time for school, sweetie.

Uyan, Linus. Okula gitme zamanı.
Get up, Linus, it's time to go to school.

Evet, 7:45 okula gitme vaktiydi.
Yeah, it's 7:45, time for him to go to school.

Jackin kafasına okula gitme fikrini soktuğu için onu suçluyorum.
I blame him, filling Jack's head with all these ideas of going to school.

Okula gitme vakti geldi, hadi.
Time for school, come on.

Okula gitme vaktin geldi.
It's about time you went to school.

Okula gitme hadi, kızlar günü yapalım!
Come on, don't go to school. Girls' day!

Okula gitme zamanın geldi.
Time for you to go to school.

Okula gitme zamanı.
Time go back school.