Examples of using Pointer in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Computer
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
With a built-in laser pointer. Monogrammed key chains.
Dâhili lazer ibresiyle monogramlı anahtarlık.Open window when the mouse pointer touches the screen edge.
Fare işaretçisi ekran kenarlığına dokunursa pencereyi aç@ option.Pointer Position.
İşaretçi KonumuComment.Put your pointer here.
İşaret parmağını buraya koy.Put your pointer here.
İşaretçini buraya koy.Pointer acceleration.
İmleç hızlandırma.Follow Mouse Pointer.
Fare İşaretçisini İzle.You have a wife who only has a pointer and thumb pinkie.
Share mouse and pointer with other Computers.
That's full moon because it's opposite the sun pointer.
O dolunay çünkü Güneşin ibresinin ters tarafında.The gun operators simply followed the pointer and loaded the shells.
Silahı kullanan operatör yalnızca mermiyi yüklüyor ve göstergeyi takip ederek hedefi vurabiliyordu.He mangled his hand pretty bad and lost his pinkie finger and half his pointer.
Eli çok kötü kırılmıştı serçe parmağını tamamını ve işaret parmağının yarısını kaybetti.KSPlanetBase::setRearth(): Error: Need an Earth pointer.
KGame Pointer.
KGame İşaretçisi.Now you just run the pointer, all right?
Why do you want to see Pointer?
Neden Pointeri görmek istiyorsun?Where is the pointer?
İşaretleyici nerede?It had a pointer scroll bars
Bir kursörü, kaydırma çubuklarıPointer's a gun dog.
Av köpekleri silah köpeğidir.Pointer finger and the trigger finger. Also known as the forefinger, the digitus secundus.
Ayrıca ilk parmak, dijitus sekondus ya da tetik parmağı da denir.
