SUCCESSFULLY in Turkish translation

[sək'sesfəli]
[sək'sesfəli]
başarıyla
do
basar
succeed
başarılı olduğunu
başarı
do
basar
succeed
başarılı oldu

Examples of using Successfully in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yes, very successfully.
Evet, çok başarılıydı.
Well, I have successfully lost count again.
Peki, yine saydıklarımı unutmayı başardım.
He hid successfully until last year, when he was arrested in Belgrade.
Karaciç, Belgradda tutuklandığı geçen yıla gizlenmeyi başardı.
Defying my very low expectations, your parents have successfully established a communication link.
Ailen, düşük beklentilerime meydan okurcasına iletişim cihazını yerleştirmeyi başarmış.
Audio images successfully created.
Ses kalıpları başarıya oluşturuldu.
Today, at 4:32 p.m., we successfully trapped a Class 3 vapor.
Bugün, öğleden sonra 4:32de 3. Sınıf bir buğu cinsini tuzağa düşürmeyi başardık.
You see, several days ago, we successfully captured this strongest zombie.
Gördüğünüz gibi bir kaç gün önce bu zombiyi yakalamayı başardık.
I lived a double life successfully for over ten years.
Yaklaşık on yıl kadar ikili bir hayat yaşamayı başardım.
He wanted to tell him he has successfully recaptured the boy.
Oğlanı tekrar ele geçirmeyi başardığını söylemek istemiş.
Dad knows you successfully sold off all the trophies at a tremendous profit?
Babam bütün bu ödülleri muazzam bir karla satmayı başardığını biliyor mu?
The Wakandans successfully repelled the attack.
Sir-Tarduşlar bu saldırı geri püskürtmeyi başardı.
This time successfully.
Bu sefer muvaffak oldu.
We have successfully risen three of the dead ones.
Üç ölüyü diriltmeyi başardık.
I have to say never successfully.
şunu bil ki… hiçbiri başaramadı.
Never successfully. Quite a few have tried, but I have to say.
Pek çoğu bunu denedi fakat şunu bil ki… hiçbiri başaramadı.
Quite successfully too, I might add.
Eklemem gerek ki bayağı da başarılıydın.
Watson successfully taught the child to fear rats.
Watson çocuğa fareden korkmayı öğretmeyi başardı.
No one has successfully escaped from… I understood, but in its 200 years of operation.
Anladım 200 senelik tarihi boyunca kimse oradan kaçmayı başaramadı.
I understood, but in its 200 years of operation, no one has successfully escaped from.
Anladım 200 senelik tarihi boyunca kimse oradan kaçmayı başaramadı.
I understood. But in its 200 years of operation, no one has successfully escaped.
Anladım 200 senelik tarihi boyunca kimse oradan kaçmayı başaramadı.
Results: 1276, Time: 0.0445

Top dictionary queries

English - Turkish