SUMNER in Turkish translation

Examples of using Sumner in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Good evening, Mrs. Sumner.
İyi akşamlar Bayan Summer.
Body of Robin Sumner. And within that grave, you will find the murdered.
Ve o mezarın içinde, Robin Sumnerın öldürülmüş vücudunu bulacaksın.
Francis Thatcher is gone to exhume the body of Robin Sumner.
Francis Thatcher, Robin Sumnerın cesedini çıkartacak.
But is your name Sumner Sloane? If you're not, I apologize?
Eğer değilsen, özür dilerim, ama adın Sumner Slone mu?
Now, drivers, give Agent Sumner your undivided attention.
Pilotlar, şimdi ajan Sumnera tüm dikkatinizi verin.
Look, I talked to Sumner.
Bak, Sumnerla konuştum.
Mrs. Sumner, I'm sure this is of little comfort to you now… but I am truly sorry for your loss.
Bayan Sumner, eminim size biraz teselli gibi gelecek ama kaybınız için gerçekten üzgünüm.
his assistant Charles Sumner Tainter created the photophone, at Bell's newly established Volta Laboratory in Washington, DC.
yardımcısı Charles Sumner Tainter Washingtondaki Volta Laboratuvarında ışıklifi iletişimin erken müjdecisi olan fotofonu yarattı.
It was started in 1999 by Stargate SG-1 fan Darren Sumner, to be an online community for fans of the show.
Bir Stargate SG-1 dizisi hayranı( fan) olan Darren Sumner tarafından 1999 yılında oluşturlan site, dizi hayran ve takipçilerinin internet üzerinden iletişimine hizmet etmektedir.
In 1926, James B. Sumner showed that the enzyme urease was a pure protein
Da James B. Sumner, üreaz enziminin saf bir protein olduğunu gösterdi
Sumner, you dealt with all those antigovernment nutcases when you were working undercover at the NATO protests, am I right?
Sumner, NATO karşıtı protestolarda gizli polislik yaparken hükümet karşıtı bir sürü kaçık tanıyordun değil mi?
With the Sumner boy missing,
Sumner oğlan kayıpken,
Could accomplish the same thing in half the time… with a new piece of technology from Sumner Company… but I don't have the funds for it.
Aynı şeyi yarı zamanda da yapabilirim Sumner şirketinin geliştirdiği yeni teknolojiye ihtiyacım var ama bunu karşılayacak bütçeye sahip değiliz.
Colonel Sumner, I need youto order all your security teams to stop searching the city and fall back to the gateroom immediately.
Albay Sumner, bütün güvenlik ekiplerinize şehri aramayı durdurmalarını ve derhal kontrol odasına gelmelerini söylemenizi istiyorum.
a number of producers, and chose to work with Sheila Emery and Kay Sumner.
dizi teklifi aldı ve Sheila Emery ve Kay Sumner ile çalışmaya başladı.
so Orting, Sumner, Puyallup, Fife,
bu yüzden Orting, Sumner, Puyallup, Fife
Lazy, stupid, smug. to partner with: Sumner, Miller, Gomez… Yeah, and I can give you a list of all the guys you refuse.
Uyuşuk, aptal, kendini beğenmiş. Ben de reddettiğin ortakların listesini sunarım… Sumner, Miller, Gomez.
The central role of proteins as enzymes in living organisms was not fully appreciated until 1926, when James B. Sumner showed that the enzyme urease was in fact a protein.
Da James B. Sumnerin üreaz enziminin bir protein olduğunu göstermesine kadar, proteinlerin canlılar için ne derece önemli olduğu tam anlaşılmamıştır.
I'm going to call Sumner right now
Hemen Sumnerı arayıp, Cumartesi günü,
By the time I reached colonel Sumner… worse,
Albay Sumnera eriştiğimde daha kötüsü,
Results: 284, Time: 0.0342

Top dictionary queries

English - Turkish