THE ELECTRONICS in Turkish translation

What's all this for? The electronics.

Bu elektronik aletler ne için?

The cold's no good for the electronics.

Soğuk elektronik eşyalar için iyi değil.

I said get the alarms and the electronics locked down.

Sana dedim ki, alarmları elektriği de kapat dedim.

Someone sabotaged All the electronics in the engine system.

Biri, motordaki tüm elektrik sistemini sabotaj etmiş.

And another thing we have decided is to cut back on all of the electronics we use.

Bir şey daha karar verdik tüm elektronik eşya kullanımımızı azaltacağız.

This morning, one of your mechanics… checked the electronics of a lift that I worked on.

Bu sabah çalışanlarınızdan birisi çalıştığım asansörün devrelerini kontrol etmiş.

Sykes is bringing J-me's driver into the electronics room, and, uh,

Sykes, J-menin şoförünü elektronik odasına getiriyor. Çıktılar hazır.

Uh, Buzz, would you mind, uh, escorting Lauren into the electronics room while we have our briefing?

Buzz, biz brifing alırken Laurene elektronik odasına kadar eşlik eder misin?

blow all the electronics at once-- fast and dirty,

tüm elektronikleri kapatırız-- hızlı ve kirli,

Professor Petar Atanasov of the Electronics Institute at the Bulgarian Academy of Sciences became one of 15 winners of the education ministry's Pythagoras Award.

Bulgaristan Bilim Akademisi Elektronik Enstitüsünden Profesör Petar Atanasov, eğitim bakanlığının verdiği Pisagor Ödülünü kazanan 15 kişiden birisi oldu.

The nicest thing is how they start to understand the electronics around them from everyday that they don't learn at schools.

En harikası da etraflarındaki elektronikleri anlamaya başlıyorlar, okulda bu olmuyor.

You can see, this came out of the machine in one piece and the electronics were inserted later.

Görebilirsiniz ki, bu makineden tek parça olarak çıktı ve elektronikler sonradan yerleştirildi.

The electronics also generate the high voltage, typically 400-900 volts,

Elektronik devereleri bağıl olarak yüksek değerli gerilim üretirler,

The electronics of a television set consist of a rectifier to convert from alternating to direct current.

Bir televizyonun elektroniği, dalgalıyı doğru akıma çeviren bir doğrultmaçtan, ayrıca kondansatörler,

I programmed the electronics and the lighting. To go haywire intermittently for the rest of the night.

Elektronikleri ve şimşeği gecenin geri kalanında kesik kesik ve düzensiz olarak çalışması yönünde programladım.

The electronics control the elevators, making sure they

Elektronik bölümü, asansörleri idare ediyor,

Shut down the navigational beacons, scanners and running lights- all the electronics that the shuttle could home in on.

Seyir sinyallerini, tarayıcıları, ışıkları… mekiğe yol gösterebilecek bütün elektronikleri kapatın.

But higher than average sales figures are expected in the electronics sector, as many Romanians wait for special end- of- year promotions to purchase such products.

Ancak çok sayıda Romen elektronik ürünleri satın almak için özel yıl sonu indirimlerini beklediğinden, bu sektörde ortalamanın üzerinde satış rakamları bekleniyor.

The electronics industry only had a dozen or so components, and look at the diversity that came out of that.

Elektronik endüstrisinin sadece bir düzine kadar bileşeni var. Ama ondan ortaya çıkan çeşitliliğe bakın.

At first, Praljak worked as a professor and manager of the electronics laboratory at the Nikola Tesla Vocational High School in Zagreb, then lectured on philosophy and sociology, and after 1973 was a freelance artist.

İlk olarak Nikola Tesla Meslek Yüksek Okulunun elektronik laboratuarının yöneticiliğini yaptı ve 1972den itibaren serbest sanatçı olarak çalışmaya başladı.