THERE'S A GUY in Turkish translation

• bir adam var
• biri var
• bir herif var
• bir eleman var
• orada bir adam
• bir çocuk var
• bir erkek var
• biri vardı
• birisi var
• bir adam olduğunu
• surada bir adam
• adamlar var

Examples of using There's a guy in English and their translations into Turkish

There's a guy by the fig tree.
İncir ağacının orada bir adam varmış.

Yeah, there's a guy here.
Evet, burada biri var.

There's a guy here taking a shit!
Burada altına sıçan bir eleman var.

There's a guy riding his bike through the casino.
Kumarhanede bisiklete binen bir çocuk var.

There's a guy over in Ventura.
Venturada bir herif var.

There's a guy right there!.
Hemen surada bir adam var!

There's a guy called Chan Chun.
Chan Chun adında bir eleman var.

Actually, there's a guy Who would really like to go With you.
Aslında, seninle gitmeyi çok isteyecek biri var.

You know, there's a guy you can call at IKEA.
Biliyorsun, değil mi, IKEAdan çağırabileceğin adamlar var.

There's a guy I would busted 20 years ago, running drugs across the Gulf.
Yıl önce uyuşturucu taşırken yakaladığım bir herif var.

In fact, there's a guy living under my steak truck.
Aslında, eğer istersen biftek kamyonumun altında yaşayan bir eleman var.

There's a guy who wants to talk to you.
Burda seninle konuşmak isteyen biri var.

Tony!- There's a guy over here!
Tony! -Buraya biri girmiş!

There's a guy calling himself Jesus.
Kendine İsa diyen bir herif var.

There's a guy who wants to talk to you.
Burada, seninle konuşmak isteyen biri var.

What? Yeah, there's a guy at the end.
Ne?- Evet sonda bir eleman var.

There's a guy over here. Tony!
Tony! -Buraya biri girmiş!

There's a guy named Pyung-gu.
Pyung… Pyung-gu adında biri vardı da.

There's a guy in the market who sells anything with a microchip.
Pazarda bir mikroçiple her şeyi satan bir eleman var.

There's a guy here.
Burada birisi var.