Examples of using Orada in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gökyüzünde Charles. Diğer tüm gezegenler orada.
Hugo… Niye üzgün bir köpek gibi orada duruyorsun?
O gün orada seninleydim, Öndeki araçta.
Babası da orada olurdu ve… birbirimizle konuşurduk.
Seni orada bekleyeceğim. Havaalanına git.
Baskın yapsak acaba orada neler buluruz? Biz şimdi Weller-Doe rezidansına?
Kim var orada? Ben Ormanın Cadısıyım?
Gözyaşları orada. Sadece onları şu anda göremiyorsun.
Sanırım elmaslar orada.- Hey! Bekle!
Orada şamatayı izliyordu. Babam ve büyükbabam da.
Aslında kızlar karavanının orada oynuyordu. Onu kullanmıyordun.
Aslında kızlar karavanının orada oynuyordu. Onu kullanmıyordun.
O gün orada olan çocuklarla konuştum. Evet.
Aslında kızlar karavanının orada oynuyordu. Onu kullanmıyordun.
Onu orada bir Thetan kadınla buldum.
Baştan beri orada olan bizden birilerinin. Şey.
Bu John ve diğerleri de orada olabilir demek. Morgan orada. .
Oyuncakların orada kalması gerektiğini sana söylemiştim.
Orada olan insanların nedenini bildiğini düşünüyoruz.
Temmuzda saat 6da orada birlikte ne yaptığımızı nasıl açıklayacaktık?