Examples of using Adam in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu adam, karısını çok seviyordu ve boşluğa düşmüştü.
Adam diyor ki,'' Peki, tahta bacak?
Adam sol elinde teslimat poşeti taşıyor.
Benzin istasyonundaki adam bize yanlış yönlendirmeyi verdi.
Adam robby daha kötüydü.
Adam üç kadını öldürdü
Zamanında ben de bir-iki adam sevmiştim.- Ben de insanım tatlım.
Zamanında ben de bir-iki adam sevmiştim.- Ben de insanım tatlım.
Adam 40 yaşında,
Adam kimdi? Hayatımda daha önce hiç görmedim.
Frank ve birkaç adam benden sonra gelecekler. Hayır hayır.
O elması veren adam sana benzeyen biriydi.
İçeri gel, Adam. Adam, kocan.
Hayır. Karımla, bu adam yüzünden tarladan masaya yemek olayına girdik.
Adam nasıl? Bu iş bitene kadar onu kuzenime bıraktım.
Yanımdaki adam Sydneyden kalktığımızdan beri horluyor da.
Talep Noradan geldiyse, adam büyük ihtimal Nobel Barış Ödülü adayları arasındadır.
Endişelenmeyi bırak. Adam onu aramaya gitti.
Bir bakın, adam hiç birşey yapmadı.
Otel kapısında dikilen adam gibi mi? Concierge.