TO KNOW EVERYTHING in Turkish translation

• her şeyi bilmek
• herşeyi bilmek
• her şeyi öğrenmek
• her şeyi biliyor gibi
• herşeyi öğrenmek
• her şeyini bilmek
• her şeyi bilirsin
• her şeyi bilmem
• her şeyi bilmemiz
• her şeyi bilmeliyim
• herşeyi bilme
• herşeyi bilmem
• her şeyi öğrenmem
• her şeyi biliyormuş gibi
• herşeyi bilmeye
• her şeyi öğrenmen

Examples of using To know everything in English and their translations into Turkish

I want to know everything you have found because now Agent Mojtabai is in danger.
Bulduğun her şeyi öğrenmek istiyorum çünkü şimdi Ajan Mojtabai tehlikede.

Regarding Andy… I want to know everything about his personal life.
Herşeyi bilmek istiyorum. Andynin özel hayatı ile ilgili.

We need to know everything there is… about Steven Dukes.
Steven Dukes hakkındaki her şeyi bilmemiz gerekiyor.

Who she was. I need to know everything, Harry.
Kimdi o? Seni buradan çıkaracaksak… her şeyi bilmem gerek, Harry.

Jeeves seems to know everything.
Jeeves her şeyi biliyor gibi görünüyor.

I want to know everything about him.
Her şeyini bilmek istiyorum.

I want to know everything.
Herşeyi öğrenmek istedim.

There's not much we don't know, but we like to know everything.
Bilmediğimiz çok fazla şey yok, ama herşeyi bilmek hoşumuza gider.

Get to know everything about the company.
Şirket hakkında her şeyi bilmeliyim.

But we need to know everything, no matter how shameful.
Ama her şeyi bilmemiz gerek, ne kadar utanç verici olursa olsun.

Okay. But if she is, I need to know everything about sex.
Tamam ama öyleyse seks hakkındaki her şeyi bilmem gerekecek.

Besides me, who's the one guy who seems to know everything, huh?
Benden başka, her şeyi biliyor gibi görünen adam kim ha?

I want to know everything they're doing.
Yaptıkları herşeyi öğrenmek istiyorum.

We're need to know everything you can tell us about her.
Onun hakkında söyleyebileceğiz herşeyi bilmek istiyoruz.

I really want to know everything I can about orchestration.
Ona'' Orkestrasyonla ilgili her şeyi öğrenmek istiyorum.

You have a right to know everything.
Herşeyi bilme hakkın var.

I need to know everything about you, everything that they might know..
Seninle ilgili her şeyi bilmeliyim. Onların bilebilecekleri her şeyi..

But please, we need to know everything.
Ama lütfen… Her şeyi bilmemiz gerekiyor.

But if she is, I need to know everything about sex. Okay.
Tamam ama öyleyse seks hakkındaki her şeyi bilmem gerekecek.

I want to know everything there is to know about Ian Wright.
Ian Wright ile ilgili olan herşeyi öğrenmek istiyorum.