BILMEK in English translation

• to know
• to knowing

Examples of using Bilmek in Turkish and their translations into English

Neyi bilmek?
Known what?

Eğer bilmek istersen, aslında burada olmak istemiyorum.
If you knew that, I wouldn't be here.

Bilmek istediğimiz şeyleri nasıl öğreneceğimizi biliyoruz.
We know how to find out things we want to know..

Eğer çam ağacını bilmek istiyorsanız, çam ağacına gidin.
If you would know the pine tree, go to the pine tree.

Bu şeyin ayrıntısını bilmek istemediğine emin misin?
You sure you don't want that thing detailed?

Ölümü bilmek her şeyi değiştirir.
The knowledge of death changes everything.

Birçok dil bilmek günümüz dünyasında avantajdır.
Having knowledge of many languages is an advantage in the contemporary world.

İnsanlara bilmek istediklerini söyleyebiliriz, ve onlardan da aynısını isteyebiliriz.
We can tell the people what we know, and they could do the same for us.

Sen neyi bilmek istemediğimi nereden bileceksin!
You don't know what I don't want to know!

Sadece burada olduğunu bilmek istersin diye düşündüm.
I just thought you would want to know he was here.

Çünkü bilmek istemiyorlar.
Because they don't want to.

Bunu bilmek istemezsin.
You would know that.

Bunu bilmek Ona olan saygını etkiler mi?
Does knowing this change your respect for him?

Yapanın ben olmadığımı bilmek ne kadar iyi hissettiriyor bilemezsin.
You don't know how good it feels to know it wasn't me.

İsmini bilmek istemiyormuş?
Not know his name?

Bilmek seni öldürür.
It's knowing gets you killed.

Mutlu olduğunu bilmek beni mutlu ediyor.
I'm happy knowing you're happy.

Inanıyorum ki bilmek bir hediye.
I do believe that… there's a gift in the knowing.

Bunu bilmek çok acı veriyordu.
The knowing is the tough part.

Onun iyi olduğunu bilmek beni mutlu etti.
I was happy to know he was well.