BILMEK - Almanca'ya çeviri

wissen
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
kennen
bilmek
bilir
tanır
tanımak
bilen
biliyoruz
tanıştım
erfahren
öğrenmek
bilmek
bilgi
hakkında
öğrenin
duymak
haberdar
bilgi edinin
haberi
tecrübeli
weiß
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
wüsste
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
kennt
bilmek
bilir
tanır
tanımak
bilen
biliyoruz
tanıştım
wüssten
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında

Bilmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ben sadece gerçeği bilmek istiyorum.
Ich will nur die Wahrheit erfahren.
Sana güvenebileceğimi bilmek beni çok mutlu ediyor.
Ich weiß, ich kann mich auf dich verlassen.
Ivarın nerede olduğunu bilmek hepimize yardımcı olacak.
Es würde uns allen helfen, wenn wir wüssten, wo Ivar steckt.
Eğer detayları bilmek zaman yanında,
Außerdem, wenn man die Details kennt, klärt sich der Geist
Benim de bilmek istediğim bu.
Das wüsste ich auch gern.
Bilmek istiyorum. Neden?
Ich will wissen, warum. Warum?
Tüm küçük alışkanlıklarını bilmek istiyorum.
Ich will alle seine kleinen Gewohnheiten kennen.
Her şeyini bilmek istiyorum.
Ich möchte alles erfahren.
En kötüsünü bilmek bırakmıyor korku-.
Wer das Schlimmste weiß, hat keine Angst mehr.
Çünkü insanın bilmek istediklerinden biriside kendisidir.
Und Mensch kann nur wollen, was er kennt.
Bizim de bilmek istediğimiz bu.
Das wüssten wir auch gern.
Ben de bunu bilmek istiyorum.
Das wüsste ich auch gern.
Şimdi gerçekten bilmek istediğini sor.
Jetzt frag mich, was du wirklich wissen willst.
Clave bunu bilmek zorunda.
Der Clave muss davon erfahren.
Şaka yapıyorum. Ama senin hakkında daha çok şey bilmek istiyorum!
Ich will dich kennen lernen! Das war ein Scherz!
Çok şey bilmek delirtir insanı.
Wen man zu viel weiß, dreht man durch.
Bir tüccar bilmek ve bu farklılıkları anlamak zorunda.
Dass ein Trader diese Unterscheidungen begreift und kennt.
Ve de Amerikadaki vampirlerde bu tavırlarını bilmek istiyorlardır.
Und die Amerikanische Vampir-Liga wüsste gern von Ihrem Benehmen.
İzleyiciler gerçekten de senin bu konuda neler düşündüğünü bilmek istiyorlar.
Unsere Zuschauer wüssten gerne, wie Sie darüber denken.
Nerede olduğunu bilmek istiyor. Onu arıyor.
Er will wissen, wo sie ist. Er sucht nach ihr.
Sonuçlar: 9210, Zaman: 0.0401

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca