TURTLE'S in Turkish translation

kaplumbağanın
turtle
tortoise
turtleın
turtle
kaplumbağa
turtle
tortoise

Examples of using Turtle's in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
The meaningless fact of the fortune cookie or the turtle's egg… can't possibly have any relevance to the subject you're analyzing.
Şans kurabiyesinin veya kaplumbağa yumurtasının anlamsızlığı gerçeğinin incelediğin konuyla bir ilgisi olamaz.
Wait, Barry… we haven't even figured out how to neutralize the Turtle's power.
Bekle Barry… Kaplumbağanın gücünü nasıl etkisiz hale getireceğimizi bile çözemedik daha.
Oh, poor little Turtle's sensitive'cause he can't get a hot famous actress.
Zavallı Kaplumbağa çok hassas, çünkü ünlü ve ateşli bir oyuncu tavlayamıyor.
This turtle's natural habitat is fast disappearing,
Bu kaplumbağanın doğal yaşam alanı hızla kayboluyor
All you have to do is grab the turtle's leg, hold it steady and give the shot.
Yaptığın tüm kaplumbağa bacaklarını kapışır. Kıpırdamadan dur ve poz ver.
Try not to hurt him. I'm ramming my cock up a turtle's arse, and you don't want me to hurt him?
Onu incitme. Ya sikimi kaplumbağanın götüne sokacağım, bana onu incitme mi diyorsun?
Fish… seaweed… turtle's eggs… anything we can eat,
Balık, yosun, kaplumbağa yumurtası artık ne bulursak
Barry, the only way to save Patty is if you grab her in between each of the Turtle's pulses.
Barry, Pattyyi kurtarmanın tek yolu,… Kaplumbağanın dalgaları arasındaki boşluklarda yakalamak.
It's just because that turtle was clumsy by accident. I mean, you know, if the turtle's egg falls out of the tree and splashes on the paving stones.
Eğer kaplumbağanın yumurtası ağaçtan aşağıya düşüp kaldırım taşında kırılıyorsa… bu kaplumbağanın sakarlığındandır, kazadır.
Because Turtle's dead.
Kaplumbağa ölmüş.
Because Turtle's dead.
Kamplumbağa öldü.
Look, Turtle's desperate for those shoes.
Bak, Turtle bu ayakkabilar için ölüp bitiyor.
That place is big enough to hold Turtle's stuff.
Orası, Kaplumbağanın eşyalarını alabilecek kadar büyük.
Turtle's got a $1,500 a month cell phone bill.
Tosbağanın cep telefonu faturası ayda 1,500 dolar geliyor.
So they drink the sea turtle's blood.
Neyse, deniz kaplumbağasının kanını içerler.
These moths get caught in the turtle's throat.
Güve kaplumbağanın boğazında kaldı.
Later that night, box turtle's having dinner with his family.
O gece ilerleyen saatlerde kaplumbağa ailesi ile akşam yemeği yiyor.
Later that night, box turtle's having dinner with his family.
O gecenin ilerleyen saatlerinde, kaplumbağa ailesi ile yemeğe gider.
Box turtle's having dinner with his family. Later that night.
Lanet olsun. O gecenin ilerleyen saatlerinde, kaplumbağa ailesi ile yemeğe gider.
Later that night, box turtle's having dinner with his family.
Aynı günü gecesinde, kaplumbağa ailesiyle yemek yiyormuş.
Results: 203, Time: 0.0395

Top dictionary queries

English - Turkish