Examples of using Two bullets in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
After I put in two bullets, there were four chambers left.
İki mermi koyduktan sonra geriye dört tane kaldı.Facedown in the river, two bullets in him.
İki kurşun sıkılmış ve nehirde yüzüstü hâlde.We found the body here, where he took the last two bullets.
Cesedi burda bulduk, son iki mermiyi burda yedi.There are two bullets left.
İki mermi var.Use two bullets, Sehmat. Sit down.
İki kurşun kullan Sehmat. Otur.It seems I have been trying to stop those two bullets all my life.
Görünüşe bakılırsa, hayatım boyunca o iki mermiyi durdurmaya çalışmışım.Two bullets. From Salim.
İki mermi. Salimden.Use two bullets, Sehmat.
İki kurşun kullan Sehmat. Otur.From Salim. Two bullets.
İki mermi. Salimden.Two bullets should be enough.
İki kurşun yeter herhalde.Two bullets, actually.
İki mermi aslında.Two bullets. Along with this. Rubbery consistency.
İki kurşun ve plastiğe benzer bir şey.Two bullets. Shoot them?
Vurun. İki mermi?And exited through the eyeballs. The two bullets went in here through the top of the skull.
Kafatasının üzerinden girmiş,… İki kurşun da buradan.Two bullets. Shoot them.
İki mermi? Vurun.That's two bullets. Not bad.
Fena değil. İki kurşun.Two bullets in him.
İki mermi isabet etmiş.Two bullets- it's the one I'm worried about.
İki mermi var. Beni asıl endişelendiren de o.And three of us. Two bullets.
Üç kişi. İki mermi.So… Who needs two bullets in the chest?
Pekâlâ kimin göğsünde iki mermiye ihtiyacı var?
