VENTILATION in Turkish translation

[ˌventi'leiʃn]
[ˌventi'leiʃn]
ventilasyon
ventilation
ventilasyona
ventilation

Examples of using Ventilation in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
The walls are thick and the room has its own ventilation.
Duvarlar kalın. Kendi havalandırması var.
Okay, I got ventilation restored to most of the tower.
Tamam, kulenin pek çok bölümünde havalandırmayı tekrar açtım.
To a viewing room and ventilation. And we built windows that connected.
Ve bir izleme odasına ve havalandırmaya bağlanan pencereler yaptık.
All compartments, shut down main ventilation.
Bütün bölümler, ana havalandırmayı kapatın.
Turn off the ventilation system. All compartments, shut down main ventilation.
Havalandırmayı kapat. Tüm bölümler, ana havalandırmayı kapatın.
Cut all power, shut down ventilation.
Gücü ve havalandırmayı kes.
Computers, life support, ventilation, engines, even the dilithium chamber.
Bilgisayarlarda, yaşam desteğinde, havalandırmada, motorlarda, hatta dilithium odasında.
get some ventilation going.
giderken havalandırırız. Endişelenme, koruycu giysilere.
The fire ventilation backup is on a different circuit. no.
Hayır. Havalandırmanın yedek devresi başka hatta.
The fire ventilation backup is on a different circuit. no.
Havalandırmanın yedek devresi başka hatta. Hayır.
Some ventilation would be nice.
Burayı biraz havalandırsan iyi olur.
Restart ventilation.
Havalandırmaları çalıştırın.
Restart all ventilation.
Havalandırmaları çalıştırın.
Butane evaporates, needs ventilation.
Bütan buharlaşıyor, havalandırmak gerekiyor.
Uh, listen, I was thinking about Tommy. Uh, have you tried liquid ventilation?
Dinleyin, Tommyyi düşündüm de sıvı ventilasyonunu denediniz mi?
This autopsy table has downdraught ventilation.
Bu otopsi masasının direkt olarak havalandırmayla bağlantısı var.
Then liquid ventilation.
O zaman sıvı ventilasyonu.
So you punched out a window for ventilation.
Bir pencereyi kırdın. Sonra havalandırmak için.
Ventilation panel above the sink.
Lavabonun üzerindeki havalandırmada.
Because there wasn't sufficient ventilation on the top floor.
Çünkü, en üst katta yeterli havalanma yokmuş.
Results: 325, Time: 0.3613

Top dictionary queries

English - Turkish