HAVALANDIRMAYA in English translation

vent
delik
havalandırma
menfezi
boşalt
hava
bacadan
havalandýr
ventilation
ventilasyon
havalandırma
air conditioning
klima
havalandırma
to ventilate
havalandırmaya
aeration
havalandırmaya

Examples of using Havalandırmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Havalandırmaya kamera yerleştirildi. Buraya ve buraya.
SRT snaked cameras through the vents here and here.
Bir köşe başındadır, havalandırmaya bir tahta parçası sıkışmıştır.
He's on a street corner. A piece of wood is stuck in an air vent.
Havalandırmaya gizlenmiş bir çanta buldum.
I found a bag hidden in an air vent.
Sağ ayar vanası havalandırmaya başlayınca küreyi koy.
When the right adjustment valve starts to vent put in the ball.
Havalandırmaya kısa devre yaptırmanın tek yolu bu.
It's the only wayto short out the fan.
Havalandırmaya tırmanıp yardım çağırır
We will climb up the shaft, call for help,
O havalandırmaya girmiş.
She's in the vents.
Onun kaçtığı havalandırmaya parmak izlerini bırakmak mı?
Leave your prints on the vent she escaped through?
Bu arada senin havalandırmaya girip saklanmanı istiyorum.
In the meantime, I want you to get into the vents.
Çarşafları havalandırmaya vakit yoktu.
There isn't time to air the sheets.
Bir havalandırmaya daha bakacağız ama yılan kameramız kırıldı.
There's one more vent we can't get into, and our snake cam broke.
Havalandırmaya bak.
Look at the vent.
Şeyden bahsetmiyorum… pervanelerin havalandırmaya taşıdığı şu basınçlı havadan.
I'm not talking about, uh, fans moving pressurized air through the vents.
Ve ondan havalandırmaya atmak için bana zehirli bir gaz getirmesini söyledim.
A poison gas to drop into the ventilating system. And asked him to get me.
Havalandırmaya bir tahta parçası sıkışmıştır.
A piece of wood is stuck in an air vent.
Havalandırmaya bir bak.
Check the vent.
Birinin havalandırmaya girip açmaya çalışmasına karar verdik.
We decided somebody should climb into the duct and try to open it.
Kılıcı havalandırmaya güvenlik görevlisi koyduysa üstünde parmak izleri olmalı.
Security guard put the sword in the crawlspace. It's got to be his prints.
Havalandırmaya yuvarlanmış olmalı.
Must have rolled down the vent.
Neden biri havalandırmaya buz poşeti koysun ki? Neden biri?
Why would anybody… Why would I put a bag of ice in the ceiling?
Results: 133, Time: 0.0435

Havalandırmaya in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English