WALKER in Turkish translation

['wɔːkər]
['wɔːkər]
bir aylak
walker
a hobo
's a bum
's a loafer
drifter
yürüteci
walker
walkeri
walkerin
walkerle
yürütecini
walker
yürütece
walker

Examples of using Walker in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
You see Stackhouse block LeBron with his walker?
Stackhouseun Lebronu yürüteci ile nasıl blokladığını görmedin mi?
But it weren't me that tumbled Walker.
Ama Walkeri bulan ben degilim.
The other day we found old man Crowley's walker by the cove.
Geçen gün koyun yanında ihtiyar Crowleynin yürütecini bulduk.
A veterinarian fell into a stupor you need a cane, not a walker!
Veterinerin biri serseme rastlamış bir değneğe ihtiyacın vari yürütece değil!
That's one less dangerous thing out there. Every walker I kill.
Bu orada daha az tehlikeli bir şey. Öldürdüğüm her yürüteç.
That walker that came at Alicia wasn't just any walker.
Alicianın üzerine gelen aylak sıradan bir aylak değildi.
This panel has decided to terminate the parental rights of the father, Kyle Walker.
Bu panel baba Kayle Walkerin ebeveynlik haklarına son verme kararı aldı.
He had a walker.
Yürüteci vardı.
I'm beginning to dislike this Mr. Walker.
Bay Walkeri sevmemeye başladım.
I think I need a walker.
sanırım yürütece ihtiyacım var.
You forgot your walker!
Shulem. Yürütecini unuttun!
You OK? I had lunch with Bobby Walker today.
İyi misin? Bugün Bobby Walkerle öğle yemeği yedik.
Every walker I kill, that's one less dangerous thing out there.
Bu orada daha az tehlikeli bir şey. Öldürdüğüm her yürüteç.
And, like Mrs. Walker said… whatwomandoesn'tlike to get things from her husband?
Ve Bayan Walkerin dediği gibi hangi kadın kocasından hediye almaktan hoşlanmaz ki?
Do you want the walker?
Yürüteci ister misin?
The kind of guys that go for this Hal Phillip Walker.
Hal Phillip Walkeri beğenen herifler.
You're gonna need a night light and a walker.
Gece lambası ve… yürütece ihtiyacın olacak.
It's called a walker.
Bunun adı yürüteç.
The night Walker was killed… someone called your hotel room repeatedly. m.
Walkerin öldüğü gece 3.30la 5.00 arası birisi… sürekli odanı aramış.
Is slide that walker forward, ok?
Yürüteci ileriye kaydırman, anlaştık mı?
Results: 4943, Time: 0.0575

Top dictionary queries

English - Turkish