Examples of using Walker in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Walker işin içine girene kadar hareket etme.
Hiç kimse Walker alana girene kadar hareket etmiyor.
Walker olabilir. Söylemek çok zor.
Walker ile konuşmalıyız.
Walker, Shaw ve Beckmanın gözünde geçtin.
Adı Walker ama henüz onunla tanışmadık.
Walker Housea gidip o tulumu geri alacağız.
Walker bir hafta içinde beni buradan alacak işte.
Walker, Johna ulaşır ulaşmaz onu bir deliğe atacaktır.
Walker olabilir.
Walker veya adamlarından iz yok.
Walker ile Andersonun durumu nedir?
Walker ve karısı hakkında geçen bir rüya gördüm, değil mi?
Sen de Walker hukuk firması pro ve Bono için biraz çalışacaksın.
Hayır sadece Walker için olamaz.
Walker hariç.
Appletondaki Walker basın toplantısı
Walker ona ulaşmadan icabına bakmalıyız.
Walker beni korkutuyor.
Pollyanna niçin Walker deresindeydi onu bilmiyorum.