WAS TO KILL in Turkish translation

[wɒz tə kil]
[wɒz tə kil]
öldürmekti
to kill
was
murder
öldürmek olduğunu

Examples of using Was to kill in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I assumed the best way to protect Arthur was to kill Mordred.
Arthuru korumanın en iyi yolunun Mordredı öldürmek olduğunu düşünmüştüm.
When my son was 10… he asked me why my job was to kill.
Oğlum on yaşındayken bana işimin neden öldürmek olduğunu sormuştu.
I thought the only way to stop him, to stop all of this, was to kill Roman.
bütün bunları durdurmanın tek yolunun Romanı öldürmek olduğunu düşünmüştüm.
We're sorry, but we knew that the only answer was to kill the Queer Eye guys.
Üzgünüz, ama tek cevabın Queer Eye Guys ları öldürmek olduğunu düşündük.
The hardest thing I ever had to do was to kill those cute little kittens.
Ve babam dedi ki; hayatımda yapmak zorunda olduğum en zor şey… o tatlı küçük yavruları öldürmekti.
He asked me why my job was to kill. When my son was 10… Please.
Lütfen. Oğlum on yaşındayken bana… işimin neden öldürmek olduğunu sormuştu.
He asked me why my job was to kill. When my son was 10… Please.
Oğlum on yaşına geldiğinde bana… işimin neden insan öldürmek olduğunu sormuştu. Lütfen.
That there had been race defilement, and the only pardon for this was to kill the violator.
Irk kirlenmesi kanununa karşı gelindiğini ve bunun tek cezasının ihlâl edenin öldürülmesi olduğunu söyledi.
And the only pardon for this was to kill the violator. That there had been race defilement.
Irk kirlenmesi kanununa karşı gelindiğini ve… bunun tek cezasının ihlâl edenin öldürülmesi olduğunu söyledi.
But my own personal objective was to kill Kiritsugu and you, Shirou. The reason I was born is to win the Holy Grail War.
Benim doğma sebebim Kutsal Kase Savaşını kazanmak, fakat… İllyanın görevi Kiritsugu ve Shirouyu öldürmek idi neticede.
I don't think their intention's to kill her.
Niyetlerinin onu öldürmek olduğunu sanmıyorum.
Because I know your next plan is to kill me.
Çünkü sonraki planının beni öldürmek olduğunu biliyorum.
The job's to kill Garcia Flynn.
Görevin Garcia Flynni öldürmekti.
You write at length that your aim is to kill Paul Decourt.
Açıkça amacınızın Paul Decourtu öldürmek olduğunu yazmışsınız.
I heard his goal is to kill all the culprits.
Amacının bütün suçluları öldürmek olduğunu duydum.
You write at length How? Really? that your aim is to kill Paul Decourt.
Nasıl? Gerçekten mi? Açıkça amacınızın Paul Decourtu öldürmek olduğunu yazmışsınız.
You realized that your only remaining option is to kill him.
Kalan tek seçeneğinin onu öldürmek olduğunu anladın.
Can I face terror from which the only escape is to kill myself?
Tek kurtuluşun kendimi öldürmek olduğu korkuyla yüzleşebilir miyim?
That's how easy it would be to kill you.
Seni öldürmek işte bu kadar kolay olurdu.
So your great plan is to kill me?
Yani harika planınız beni öldürmek, öyle mi?
Results: 42, Time: 0.0565

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish