KILL in Turkish translation

[kil]
[kil]
öldürmek
to kill
murder
öldür
to kill
murder
öldürün
to die
death
dead
killed
gebert
to die
öldürürüm
to die
death
dead
killed
öldürmeye
to kill
murder
öldürür
to die
death
dead
killed
öldürmem
to kill
murder
öldürebilir
to die
death
dead
killed

Examples of using Kill in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Well, if they hate Bobbyso much, why kill the Presidentand not him?
Neden onu değil de başkanı öldürdüler? Bobbyden çok nefret ederlerse?
If i kill you, the universe would mourn the loss of a great man.
Seni öldürürsem… evren harika bir adamın yasını tutacak.
First, you go up to Harlem and kill one of the brothers.
Kardeşlerden birini öldürdün. Önce Harleme gittin ve.
Please! Kill her, and you will never get off this island!
Onu öldürürsen, bu adadan asla çıkamazsın. Lütfen!
Even if it seems like the right thing to do. You can't just kill someone.
Sadece birini öldüremezsin, Yapılması gereken doğru gibi görünse bile.
Why did your wife kill herself? Okay, option B.
Karın neden kendini öldürdü? Opsiyon B.
Kill him, and retake the fridge. Let's get together as a family.
Hadi ailece onu öldürelim ve buzdolabını geri alalım.
And kill me. Or you look cool in front of yours.
Ya da beni öldüreceksin ve seninkilerin gözünde… karizman artacak.
I will get 100 ryo if I kill you! What are you doing?
Ne yapıyorsun? Seni öldürürsem 100 ryo alacağım!
Mr. Horn? Did anybody see me kill that kid?
Bay Horn? O çocuğu öldürürken beni gören oldu mu?
You kill the man who owns you, and you become master.
Sana sahip olan adamı öldürürsün ve sen efendi olursun.
We're not gonna let them kill this town, Ben.
Bu kasabayı öldürmelerine izin vermeyeceğiz, Ben.
They would attack and kill us and then we would be in the shuttle again.
Saldırıp, bizi öldürdüler ve ardından gene mekiğin içinde oturuyorduk.
In my neighborhood, we kill those, we don't adopt them.
Benim mahallemde onları öldürürüz, evlat edinmeyiz.
We're gonna kill your sis and make you watch, bitch.
Ablanı öldüreceğiz ve sen de bunu izliyor olacaksın kancık.
Sofia? Sofia, you can't kill the bearer of your marker!
Senin işaretleyicinin taşıyıcısını öldüremezsin Sofia. Sofia!
You can definitely kill Ka Suo. As long as you listen to us.
Ka Suoyu kesinlikle öldüreceksin. Bizi dinlediğin sürece.
Kill me… and you kill us all. No! No!
Beni öldürürsen… hepimizi öldürürsün. Hayır! Hayır!
Everyday how many people kill themselves, do you know?
Hergün birçok insan kendini öldürüyor, biliyor musun?
Kill, kill, kill. I can't hear you!
Öldürürüz, öldürürüz, öldürürüz! Sizi duyamıyorum!
Results: 27055, Time: 0.0523

Top dictionary queries

English - Turkish