WE COULD FIND in Turkish translation

• bulabiliriz
• bulabileceğimizi
• bulabildiğimiz
• bulamadık
• bulabilirsek
• buluruz
• bulabilirdik
• bulabileceğimize
• bulacağımızı
• bulabilir miyiz
• bulabilirsek bütün dövmeleri çözmemize yardımcı olabilir

Examples of using We could find in English and their translations into Turkish

Listen, I was thinking, if we could find the typewriter.
Bak, düşünüyordum da eğer asıl daktiloyu bulabilirsek.

I bet we could find him by… By the raft.
Salın orada onu bulabileceğimize eminim.

The whole department's looking, but do you know where we could find him?
Ama onu nerede bulabileceğimizi biliyor musunuz?- Bütün bölüm bakıyor?

This is the home of the first possession victim we could find on record.
Kayıtlarda bulabildiğimiz ilk ele geçirilen kurbanın evi.

We could find no evidence of an attack!
Hiçbir saldırı delili bulamadık.

We could find the city once and for all.
Şehri bir kez ve herkese bulabilirdik.

We thought we could find that here in Skull Mesa.
Ve bu isteğimizi Skull Mesada buluruz sanmıştık.

Do you know where we could find that many guns today?
O kadar silahı bugün nereden bulacağımızı biliyor musun?

We could find him by… By the raft. I bet.
Salın orada onu bulabileceğimize eminim.

What if we could find a way to disable it?
Ya etkisiz kılmanın bir yolunu bulabilirsek?

You think we could find someone?
Sence birini bulabilir miyiz?

But do you know where we could find him? The whole department's looking.
Ama onu nerede bulabileceğimizi biliyor musunuz?- Bütün bölüm bakıyor.

We cured his bleeding disorder, removed all the damaged cells we could find.
Kanama sorununu tedavi ettik. Bulabildiğimiz tüm hasarlı hücreleri çıkardık.

MRX gave us an access key to a darknet channel where we could find the instructions.
MRX bize daknet için bir giriş anahtarı vermişti ki oradan talimatları bulabilirdik.

No family, no relatives we could find.
Ailesinden veya akrabalarından kimseyi bulamadık.

Your former boss told us where we could find you.
Eski patronun bize seni nerede bulacağımızı söyledi.

Maybe we could find something together.
Belki de birlikte bir şeyler buluruz.

I was confident that we could find a cure for you then!
O zaman senin için bir çare bulabileceğimize emindim!

If we could find a new queen.
Eğer yeni bir kraliçe bulabilirsek.

Excuse me. Do you know where we could find Wayne Campbell?
Wayne Campbelli nerde bulabileceğimizi biliyor musunuz? Affedersiniz?