Examples of using Bulamadık in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ağustos un sonundayız, ve hala kili bulamadık.
Steroitlerin kaynağını bulduk ama bunu sana kimin yaptığını bulamadık.
Biz, uh… suçlayıcı bir şey bulamadık, efendim.
Lens programında veya sisteminde de anormal bir şey bulamadık.
Biz bulamadık onu.
Size henüz bir dadı bulamadık.
Ama şüphelendidiğim gibi onu bulamadık.
Yağmur yağıyor, bir türlü taksi bulamadık.
Gerekçe için ofisini aradık ve senin hakkında hiç not bulamadık.
Gerçek şu ki, suç mahallerinde hiçbir şey bulamadık. Hangi ipucu?
Bulamadık bir bayrak.
Zorla girildiğine dair bir iz bulamadık. iPadi hala burada.
Ama daha iyi bir hayat bulamadık.
Bu kızı aradık ve onu üzerinde bulamadık.
Biz, uh… suçlayıcı bir şey bulamadık, efendim.
Her yere baktık, ama onu bulamadık.
Henüz dünya dışı yaşam bulamadık.
Henüz hiçbir veri tabanında bulamadık.
Ne buldunuz?- Çıkış yolu bulamadık.
Daytona ailecek gittiğiniz tatil hariç… bir şey bulamadık.