WE WILL GO in Turkish translation

• gidip
• gidiyoruz
• biz gidip
• gideceğiz
• gideriz
• çıkacağız
• devam edeceğiz
• devam ederiz
• geçeriz
• döneceğiz
• dönelim
• döneriz
• geleceğiz

Examples of using We will go in English and their translations into Turkish

We will go find the antidote.
Biz gidip panzehiri bulacağız.

We will go home, I promise you.
Yurdumuza döneceğiz, söz veriyorum.

Well done, Shaw. We will go hunting when we come back.
Geri döndüğümüzde ava çıkacağız. Aferin Shaw.

Well, then we will go through Armenia.
O halde Ermenistandan geçeriz.

Then we will go as planned.
Sonra planımıza devam ederiz.

Next week we will go back to pretending everything you do is wonderful.
Haftaya yine yaptığın her şey harikaymış gibi davranmaya devam edeceğiz.

First thing in the morning. Okay, we will go to Max.
Tamam, sabah ilk iş Maxe gidiyoruz.

We will go home and.
Eve döneriz ve.

We will go in and drive the holograms out.
Biz gidip hologramları dışarı süreceğiz.

We will go home. I want to stay with you.
Eve dönelim. Yanında… Yanında kalmak istiyorum.

We will go hunting when we come back. Well done, Shaw.
Geri döndüğümüzde ava çıkacağız. Aferin Shaw.

We will go home together.
Eve beraber döneceğiz.

We will go over all this in detail.
Bütün detayların üstünden tekrar geçeriz.

I will have my lawyers draw up the contract, and we will go from there.
Avukatlarıma kontratı hazırlatırım ve oradan devam ederiz.

Even if we have only one student, we will go on with the school.
Sadece bir öğrencimiz olsa bile, okula devam edeceğiz.

We will go there. Is it as safe as the hotel?
Otel kadar güvenli mi? Oraya gidiyoruz.

We will go get'em, and call our Special Ops afterwards.
Onları biz gidip alacağız, ve sonra bizim Özel Kuvvetleri arayacağız.

We will go after the head of the snake. How?
Yılanın başına sonra döneriz. Nasıl?

We will go back and get it. Turn around.
Etrafında dönelim. Dönüp, onu almamız lazım.

We will go on a trip to Hokkaido during the kid's vacation.
Çocuğun tatilinde Hokkaidoya seyahate çıkacağız.