Examples of using Where to go in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
You know where to go, don't you? Jyn.
Nereye gitmen gerektiğini biliyorsun değil mi? Jyn.He's not gonna let you tell him where to go.
Ona nereye gitmesi gerektigini soylemene izin vermez.Just telI me where to go.
Will you tell us where to go?
Nereye gitmemiz gerektiğini söyleyebilir misiniz?You told her where to go, John.
Nereye gitmesi gerektiğini söylemişsin, John.You already know where to go to uncover the answers.
Cevaplar için nereye gitmen gerektiğini zaten biliyorsun.Now just tell me where to go. They're not worth it.
Şimdi bana nereye gitmem gerektiğini söyle. Buna değmezler.Well, now that we have found out where to go.
Tamam. Nereye gitmemiz gerektiğini öğrendiğimize göre.Lone Vengeance was harassing your people, how did he know where to go?
Yalnız İntikam adamlarını bu kadar rahatsız ederken nereye gitmesi gerektiğini nasıl biliyordu?That you would know where to go.
Gerektiğini bildiğini. Ve nereye gitmen.Can you tell me where to go for my romantic surprise?
Romantik sürprizim için nereye gitmem gerektiğini söyler misin?On the street, I need to get some money, just tell me where to go.
Sokakta. Paraya ihtiyacım var, nereye gitmem gerektiğini söyle.I need to get some money. Just tell me where to go.
Paraya ihtiyacım var, nereye gitmem gerektiğini söyle.Just tell me where to go. I need to get some money.
Paraya ihtiyacım var, nereye gitmem gerektiğini söyle.I didn't know where to go, so we went into a church.
Nereye gideceğimizi bilmiyorduk. Sonra bir kiliseye daldık.Do you know where to go?
How will I know where to go then?
Do not want to know where to go?
Tell me where to go.
When she wakes up, she will tell you where to go.
Uyandığında sana nereye gitmek isteyeceğini söyleyecek.
