WORKING WITH HIM in Turkish translation

['w3ːkiŋ wið him]
['w3ːkiŋ wið him]
onunla çalışmayı
onunla çalışmaya
onunla çalışmaktan
onunla işbirliği yapmak

Examples of using Working with him in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Whatever he is, I want my people working with him.
O her neyse adamlarımın onunla çalışmasını istiyorum.
The psychiatrist working with him says it's total amnesia.
Onunla ilgilenen psikiyatriste göre tam hafıza kaybından mustarip.
What makes you think we would even consider working with him?
Onunla beraber çalışmayı hesaba katacağımızı dahi sana düşündürten nedir?
Working with him.
Zeek uğraşıyor onunla.
But isn't the military working with him?
Ama askeriye onunla çalışmıyor mu?
I like working with him.
Onunla birlikte çalışmayı seviyorum.
I enjoyed working with him.
Onunla birlikte çalışmaktan zevk alıyordum.
You're lucky to be working with him.
Onunla çalışacağınız için çok şanslısınız.
I'm not saying I don't give a shit about working with him.
Birlikte çalışmak için ona şans tanımadığımı söylemiyorum.
Don't tell meyou're working with him.
Sakın bana onunla çalışıyorum deme.
Would you want your mom working with him?
Annenin onunla çalışmasını ister miydin?
Working with him, I know we can trap the real traitor.
Onunla çalışarak, gerçek haini tuzağa düşüreceğimizden eminim.
You don't want me working with him?
Onunla birlikte çalışmamı istemiyor musun?
Just as I know you loved working with him. My father loved working with you.
Babam seninle çalışmayı severdi… tıpkı onunla çalışmayı sevdiğini bildiğim gibi.
Come on, you would love working with him.
Yapma be, onunla çalışmayı çok seveceksin.
Are there any other conspirators working with him?
Onunla çalışan başka bir komplo var mı?
Straight face working with him. I can barely keep a.
Onunla çalışırken kendimi zor tutuyorum.
I'm having a hard enough time avoiding working with him at pastry school.
Pasta okulunda onunla birlikte çalışmaktan kaçmak için yeterince zaman harcıyorum zaten.
Yeah. Working with him on a movie right now.
Birlikte mi çalışıyorsunuz onunla? Evet.
Working with him from inside.
İçerden onunla çalışıyordum.
Results: 67, Time: 0.0498

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish