YOUR COMPUTER in Turkish translation

[jɔːr kəm'pjuːtər]
[jɔːr kəm'pjuːtər]
bilgisayarına
computer
video
laptop
intersect
PC
senin bilgisayarından
bilgisayarını
computer
video
laptop
intersect
PC
bilgisayarın
computer
video
laptop
intersect
PC
bilgisayarınız
computer
video
laptop
intersect
PC
senin bilgisayar
senin bilgisayarını
senin bilgisayarın

Examples of using Your computer in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Do you really want me to give your computer to Tom?
Gerçekten senin bilgisayarını Toma vermemi istiyor musun?
Your computer, 4:00 p.
Senin bilgisayarın…-… saat 4:00te.
Everything but your computer, right?
Bilgisayarın hariç, öyle mi?
Bring your computer.
How much does your computer weigh?
Bilgisayarınız ne kadar gelir?
If I could do that, then I wouldn't need your computer magic, grandson.
Eğer bunu yapabilecek olsaydım senin bilgisayar becerine ihtiyacım olmazdı, evlat.
Check your computer. Go on.
Bilgisayarına bak. Devam et.
The e-mails were sent from a computer in this office-- your computer.
Bu e-postalar bu ofisteki bir bilgisayardan gönderilmiş senin bilgisayarından.
I used your computer.
Senin bilgisayarını kullandım.
Your computer is driving me up the bloody wall.
Bilgisayarın beni çileden çıkarıyor.
But… Your computer's not on there, so it should help your case.
Ama senin bilgisayarın yoktu, davanda yardımı olur.
Your computer will restart several times during installation.
Bilgisayarınız kurulum sırasında birkaç kez yeniden başlatılacaktır.
Restart your computer.
Bilgisayarını yeniden başlat.
I-I need your computer expertise.
Senin bilgisayar dehana ihtiyacım var.
River, gonna need your computer!
River, bilgisayarına ihtiyacım olacak!
Your computer won't outsmart him.
Bilgisayarın onun hakkından gelemeyecek.
Your computer just beeped again.
Senin bilgisayarın az önce yine bip sesi çıkardı.
Your computer is obsolete. You need to buy a new one.
Bilgisayarınız eskimiş. Yeni bir tane almalısınız.
The cameras pointed to your computer!
Kameralar senin bilgisayarını gösteriyor!
Can I use your computer?
Bilgisayarını kullanabilir miyim?
Results: 196, Time: 0.041

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish