ÇAĞIR in English translation

call
ara
çağrı
arayın
aramak
telefon
çağırın
haber
der
çağır
ararım
get
al
almak
hemen
var
bin
geç
çabuk
biraz
getir
alın
summon
çağırmak
çağırıyor
topla
davet
-çağırmak mı
celbedebilen
celp
invite
davet
çağırmak
bring
getirmek
götür
götürün
getirir misin
buraya getirin
here
al
var
işte
şu
burada
geldi
buyur
şuraya
ask
rica
teklif
davet
sor
iste
sorun
soruyorum
sorabilir miyim
soralım
sorar mısın
fetch
alacak
getir
getirin
yakala
çağır
git getir
almaya
getirir misin
send
yollayın
göndermek
yollamak
gönderir misin
calling
ara
çağrı
arayın
aramak
telefon
çağırın
haber
der
çağır
ararım
calls
ara
çağrı
arayın
aramak
telefon
çağırın
haber
der
çağır
ararım
callest
ara
çağrı
arayın
aramak
telefon
çağırın
haber
der
çağır
ararım

Examples of using Çağır in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Doktoru çağır, belki hastalanmışlardır.
Send for the doctor, perhaps they are ill.
Bir saat daha. Sonra yarısını yakıt ikmali yapmak üzere çağır.
Another hour, then bring half of them in for refueling.
Ronları ve Tysonları birleşme konusunda acil toplantıya çağır.
Then get the Rons and Tysons to an emergency meeting on the merger here.
Onu barların birinde bulursun. Çağır onu.
You will find him in a saloon somewhere. Get him.
Şimdi bunu ayarla ve tüm beyin hücrelerini çağır masanı temizlemek için.
And summon all your brain cells to clear your desk. Now set that down.
Evet albay, lütfen bütün adamlarını kutlamaya çağır.
Yes, Colonel, please invite all your men to the celebration.
Kralı çağır lütfen!
Please! fetch the king!
Samjangı buraya çağır da kötü ruhun izini sürebilelim.
Ask Samjang to come here so that we can track down the evil spirit.
Efendi ile tanışması için Bayan Laurieri çağır.
Send Miss Laurier down to meet Master.
ve Güvenliki çağır.
get Security down here.
Young-mini serbest bırak ve adamlarını geri çağır.
Set Young-min free this instant, and bring your men back.
Florida da.- eğer eminsen polis çağır.
If you're so sure, get the police.- At the Florida.
Doktor çağır! Ambulansı çağırmadan önce Hassanın yakalanmasını bekleyeceğiz.
We wait to acquire Hassan before calling an ambulance. Call a medic.
Tamam, şimdi git Jennyi çağır. Bazı yerlere telefon açması gerekiyor.
Okay, now, go get Jenny,'cause she needs to make some calls.
Trafik merkezden destek çağır. Cho Gyu-hwanın nerde olduğunu bul.
Ask traffic headquarters for help, and find Cho Gyu-hwan's whereabouts.
Doktoru çağır. Bebeğim nerede?
Where's my baby? Fetch the doctor?
Ateş edeceğiz. Askerlerinizi yardıma çağır.
Send your soldiers to help you, and we will shoot.
Bu kadarı yeter, artık kardeşini sürgünden çağır.
It's been enough. Bring your brother back from exile.
Buldum onu! Basualdo bir doktor çağır!
Here she is! Basualdo, get a doctor!
Ne hatırlıyorsun? Hemşireyi çağır.
Get the nurse.- What do you… remember?
Results: 3483, Time: 0.0482

Top dictionary queries

Turkish - English