Examples of using Çalışmıyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Anne, telefon neden çalışmıyor?
Konu şu ki Linda, Graham iki aydır orada çalışmıyor.
Hey, kimse seni kötü göstermeye çalışmıyor.
Bu taraftan gitmemiz lazım. Gidelim. Asansör çalışmıyor.
Fazer kilidi çalışmıyor. Hedef, efendim.
Evet, kesicilerimiz çalışmıyor.- Bütün çıkışlar mı?
Çalışmıyor olsan iyi olur.- Selam, Lea.
Otuz sene önce Saat Kulesine bir yıldırım düştüğünden beri saat çalışmıyor.
Telefonum niye çalışmıyor?
O zamandan beri beyni düzgün çalışmıyor.
Kimse seni linç etmeye çalışmıyor şu anda Samuel.
Bu taraftan gitmemiz lazım. Gidelim. Asansör çalışmıyor.
Çalışmıyor olsan iyi olur.- Selam, Lea.
Çünkü asa bende çalışmıyor artık, tamam mı?
Reaktör çalışmıyor.
Annie bir aydır senin yetkin altında çalışmıyor.
Asansör niye çalışmıyor?
Kimse onu gömmeye çalışmıyor.
Yıl önce, saat kulesine yıldırım düştüğünden beri saat çalışmıyor.
cep telefonu çalışmıyor.