Examples of using Çiftliklerini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çiftlik işletmek bazen sinir bozucu olabiliyor.
Hiçbir Racine çiftlik sahibi beni akrabalarımdan ayırmayacak.
Bu gece çiftlik dansı işin şarap almaya geldim.
Çiftlik, meyvelik ve bir malikaneyi içeren arazilerin tapusu.
Kendi çiftliğim için ellerim kopana dek çalışırım.
Savaştan önce alabalık çiftliğim vardı, biliyor musun?
İlk üç çiftlik tam kapasitede beş megawatt enerji üretiyor.
Çiftliğimiz, aile içinde nesilden nesile aktarılmıştı. -Elbette.
Şimdi senin atlarını çiftliğinde çalışmak için satın alıyoruz.
Ama ayrıca, çiftliğimi kaybetmek için endişelenmiyorum.
Ama eğer çiftliğimizi kaybetmiş olsaydı kendisinden daha fazla nefret ederdi.
Çiftliğimi ele geçirmeyi deneyebilirsin, farketmez, umurumda da değil.
Bay Drummond için çiftliğimi koyuyorum. Sayın yargıç!
Bay Drummond için çiftliğimi koyuyorum. Sayın yargıç!
Çiftliğimi mahveden bir yaban domuzu bu.
Ev yok, çiftlik yok, toprak yok, hiçbir şey yok.
Vardığım yer meyve çiftliği gibi bir yerdi.
Benim çiftliğim, seninkisi, hepsi büyükbabasına aitmiş.
Mickeynin çiftliğinin yerini Kuru Göze Matthew söyledi.
Büyükbabasına aitmiş. Benim çiftliğim, seninkisi, hepsi.