Examples of using Çok düşkün in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O size çok düşkün.
Teşekkür ederim. Sen İngiliz gül çok düşkün olduğu görülüyor.
Anladım. Size çok düşkün.
Schmidt sana çok düşkün.
Avukatın sana çok düşkün.
Tom Maryye çok düşkün.
Sam sana çok düşkün.
Birbirinize çok düşkün olmalısınız.
Maples görünüşe göre kızına çok düşkün.
Babam buna çok düşkün ve çok pahalıdır.
Binbaşının çok düşkün olduğu vodoo öykülerine benziyor.
Bana çok düşkün.
O, öğrenciye çok düşkün gibi görünüyor.
Kız ona çok düşkün, o da kıza tutkuyla aşık.
Müziğe çok düşkün gibi görünüyordu.
Ama kızına çok düşkün bir baba olmam korkutmalı.
Çocuğuna çok düşkün.
Sana çok düşkün, Helle.
Sanıyorum ona çok düşkün olduğundan, vicdan azabı çektin.
Çok düşkün.