Examples of using Çok nahoş in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kont mizah anlayışı falan olmayan çok nahoş bir adamdır.
Bana yalan söyleyen insanlara karşı çok nahoş olabilirim.
Elimin tersini de çok nahoş bulacaksın.
Zaman ilerliyor. Hayatımın çok nahoş bir bölümüydü.
Mary düzensiz bungalov nefret ve bu ilk sonra onlara çok nahoş oldu ya da iki gün hiç kimse onunla oynamak istiyorsunuz.
Bir evi daha görmeye gideceğim. Şampanyalar, yağmacı Ruslar; çok nahoş oluyor.
Ama eğer sizinle savaşmaya karar verirse… hakkınızda çok nahoş şeyler söyleyebilir.
Ama eğer sizinle savaşmaya karar verirse… hakkınızda çok nahoş şeyler söyleyebilir.
Evet ve çok nahoştu.
Ama çok nahoş davranıyorsun.
Evet. Çok nahoş olaylar.
Bu çok nahoş bir şey.
Çok nahoş şeyler yapma becerisine sahip.
O yerde çok nahoş anılarım da oldu.
Bir polisin anlattığı gerçek, çok nahoş olabilir.
Çok nahoş bir şey düşün ya da dua oku.
Aniden dışarı çıkarsa çok nahoş bir durum olabilir tatlım.
Bu kitap yayıncılığında çok nahoş bir kelime Bayan Earhart.
Çok nahoş küçük bir yaratık.
Çok nahoş.