ÇOK IYI in English translation

very good
çok iyi
çok güzel
pek iyi
aferin
gayet iyi
oldukça iyi
pek başarılı
very well
çok iyi
çok güzel
gayet iyi
pek iyi
oldukça iyi
çok yakından
pekiyi
great
harika
büyük
iyi
güzel
muhteşem
mükemmel
yüce
süper
çok
ulu
so good
çok iyi
çok güzel
pek iyi
çok hoş
o kadar iyi ki
pekiyi
yani iyi
çok sevindim
çok lezzetli
peki iyi
really good
gerçekten iyi
gerçekten güzel
oldukça iyi
cidden iyi
pek iyi
gayet iyi
gerçekten harika
bayağı iyi
cidden güzel
gerçekten başarılı
so well
çok iyi
çok güzel
yani
pek
pretty good
oldukça iyi
çok iyi
gayet iyi
güzel
çok güzel
fena
hoş
sağlam
oldukça hoş
be great
çok iyi
harika
çok güzel
mükemmel
çok büyük
muhteşem
olsa iyi
işte harika
en çok
müthiş
very nice
çok güzel
çok hoş
çok iyi
çok memnun
çok nazik
çok kibar
çok hoştu
çok sevindim
pek iyi
çok sevimli
too well
çok iyi
çok yakından
fazla yolunda ama ne yazik ki burasi için ayni seyi söyleyemeyecegim
çok güzel ama işlemeleri pek iyi olmamış
çok uygun
pretty well
very fine
is good

Examples of using Çok iyi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İzninle. Kamera kurduklarını gördüm, bu çok iyi.
Excuse me.- I see they have installed the cameras, that's good.
Para çok iyi, ama şu anda eksiler artılardan daha fazla.
The money's excellent, but right now the minuses far out way the pluses.
Hayır, çok iyi bir futbol takımımız var.
No, no, we have a very fine football team.
Hayır, çok iyi anlıyorum. Hadi, üzülme.
No, I understand perfectly. Come on, don't be upset.
Çok iyi görünüyorsun Tracy. Adım Jason.
You're looking real good, Tracy. It's Jason.
Yo, biraz daha alalım.- Çok iyi.
That's good.- No, let's get a little more.
Zamanı geldiğinde size çok iyi bakacağız Bay Grekowski.
We will take excellent care of you, Mr. Grekowski, when the time comes.
Çok iyi. Evet, zaten ayırmıştım.
Cool, sounds perfect. Yep, I already had it booked.
Domuz penisi, onu çok iyi parçalamak için. Buradan.
This way. The trick with pork penis is to chop it very fine.
Çok iyi görünüyorsun. Öylesine demedim.
You look real good. I don't just say that.
Oyunu çok iyi takip ediyorum.- Ah, evet!
I am following the game quite well. Oh, yes!
Tekrar. Field, kendimi çok iyi ifade ettim sanıyordum.
Field, I thought I had made myself perfectly clear. Again.
Kendin için bir şey öğrendin, Martin, bu çok iyi.
You learnt a thing for yourself, Martin, that's good.
Gelirseniz kocanızdan size çok iyi haberler veririm.
Go with me, and I will tell you excellent news of your husband.
Hepimiz çok iyi zaman geçireceğiz.
A real good time. We're all going to have.
Ergenlik zamanlarımdan bu yana çok iyi yüzerim ve su kayağı yaparım.
I water-ski and swim quite well, since I was a teenager.
Bu beyler, bugünün tartışması kör uçuşu çok iyi özetledi.
This. Perfectly sums up today's discussion of blind flying. Gentlemen.
İBRANİCE DERSİ: Baban ne iş yapıyor? Çok iyi.
It's good. HEBREW LESSON What is Dad's job?
Ellis, çok iyi iş çıkardın. Otursana.
Ellis… You have done an excellent job. Have a seat.
Aslında, tavsiye etti. Çok iyi.
Actually, she recommended you for the job. Quite well.
Results: 26368, Time: 0.0596

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English