Examples of using Ölü bir kadının in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ölü bir kadının altında.
Tek soru şu, tetanos ölü bir kadının sistemine nasıl girdi?
Ölü bir kadının ofisine mi baktın?
Ölü bir kadının önünde duruyorum.
Artık ölü bir kadının suratını istemiyorum.
Ölü bir kadının parasını çalmak mı?
Ölü bir kadının son hatıralarını gösteren çalıntı gözler gördüm.
Onu sevdim… ama ölü bir kadının yerine atmak kolay değil.
Ölü bir kadının sesini duyuyorum.
İsimlerimiz, ölü bir kadının ayakkabısından çıktı.
Ölü bir kadının yatağında uyuyamam!
Sanki elini başka birinin cebine sokmak gibi. Mesela ölü bir kadının.
O gece ölü bir kadının bakışları altında Ned hayata geri döndü iki kere.
Haklısın Ölü bir kadının bedensiz ruhu hizmet sektöründe işe giriyor.
Sonrada ölü bir kadının organlarını yanlışlıkla aldığı için… şaka yapmıyorum… mahkemeye verilmiş.
Park Soon-OK adlı ölü bir kadının hayalet olarak… geri döndüğünü ve insanları öldürmeye başladığını mı söylüyorsunuz?
Sonrada ölü bir kadının organlarını yanlışlıkla aldığı için… şaka yapmıyorum… mahkemeye verilmiş.
Sonrada ölü bir kadının organlarını yanlışlıkla aldığı için… şaka yapmıyorum… mahkemeye verilmiş.
adli olarak cinayet işleme kapasitesi olmamasına rağmen elleri ölü bir kadının içindeydi.
İcat ettiği hologram teknolojisini kullanarak kendi cinayetini çözmeye çalışan ölü bir kadının bakış açısından anlatılan psikoseksüel bir gerilim.