ÖLDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜYOR in English translation

• thinks you're dead
• thinks he's been dying

Examples of using Öldüğünü düşünüyor in Turkish and their translations into English

Adam bile öldüğünü düşünüyor.
Even Adam thinks she's dead.

Bana söyledi… öldüğünü düşünüyor.
She told me… she thinks she's dying.

Rosalie, neden buraya geldiğimi ona söylemiş. Öldüğünü düşünüyor.
Rosalie told him why I came here. He thinks you're dead.

Rosalie, neden buraya geldiğimi söylemiş. Öldüğünü düşünüyor.
Rosalie told him why I came here. He thinks you're dead.

Herkes onun öldüğünü düşünüyor.
Everyone seems to think he's dead.

Ben hariç herkes öldüğünü düşünüyor.
Everyone thinks she's dead, but I don't.

Polis kafatası bulunmadan iki ay önce öldüğünü düşünüyor.
Police think she died two months before her skull was found.

Sanırım kızı onun öldüğünü düşünüyor.
I guess his daughter thinks he's dead.

Ama PT öldüğünü düşünüyor.
But he thinks she's dead.

Konuştuğum herkes onun vefat ettiğini fabrikadaki patlamada öldüğünü düşünüyor.
Everyone i have spoken to thinks that he's dead, died in the explosion at the factory.

Ama yaptı.- Öldüğünü düşünüyor.
But he used to. He thinks she's dead.

Ama yaptı.- Öldüğünü düşünüyor.
He thinks she's dead. But he used to.

Mercedes ve Beth öldüğünü düşünüyor.
Mercedes and Beth believe that you're dead.

Polis öldüğünü düşünüyor.
The cops think she's dead.

Ve ölürken, bu küçük Japon Balığı tüm hayatı boyunca öldüğünü düşünüyor.
And when he's dying, this little goldfish thinks he's been dying his whole life.

Naseri öldüğünü düşünüyor, yani Eğer hayatta olduğunu öğrenirse,
Naseri thinks she's dead, which means if he finds out that she's alive,

Adli tıp akşam 10 ila gece yarısı… aşırı dozdan öldüğünü düşünüyor, değil mi?
Coroner thought he died between 10:00 and midnight… drug overdose, right?

Senin uzun zamandır kayip olan kardeş hikayenden daha uyduruk değil… herkes öldüğünü düşünüyor.
It's not any flimsier than looking for your long-lost sister… everybody else thinks is dead.

Senin öldüğünü düşünüyor.
He thinks you're dead.

Candacein öldüğünü düşünüyor.
He thinks Candace is dead.