Examples of using Önceye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir bakalım. Psikoloji yüksek lisansı. İki yıl önceye dek bir aile kliniğinde çalışıyormuş.
Özür dilerim. Bir şey üzerinde çalışıyorum… Mollyyi Avilodan hemen önceye saklıyorum, çılgınca olsun diye.
Bir dakika önceye kadar babam sandığım adam.
Konu şu ki, Dixonın elmasları soruşturmaya gittiği zamanlar bizim kasayı bulmamızdan önceye geliyor.
Ve Yeon-joo ile Wnun dünyasını korumak için zamanı Chul, Seong-moo ile işbirliği yapar onunla tanışmasından iki ay önceye geri alır.
ölümünden çok az bir süre önceye kadar devam etmiştir.
Fosil kayıtlarına göre 460 milyon yıl önceye dayanan ilk çeneli balıkları görüyorsunuz.
Konu şu ki, Dixonın elmasları soruşturmaya gittiği zamanlar… bizim kasayı bulmamızdan önceye geliyor.
Seong-moo ile işbirliği yapar onunla tanışmasından iki ay önceye geri alır.
Bu saçmalıklar olmadan çok önceye dayanıyor arkadaşlığımız.
Bunun üzerine Allah, onu sonraya ve önceye ibret olmak üzere bir ceza ile çarptı.
Yani, binlerce yıl önceye gidecek olursak, Alkolle ilgili yazı içeren en eski kaynak, her şeyden öte İncildir.
Şehrin tarihi bundan 5000 yıl önceye Dilmum zamanına dayanır ancak şehrin tarihsel kayıtlarına göre, Tylos zamanında Yunanlar( Seleucidler) Bahreyne yerleşmişlerdir ve al-Muharrak bir pagan merkezi olmuştur.
ölümünden hemen önceye kadar savaş sonrası dönemde popüler radyo ve radyo, televizyon ve radyo ve filmlerde ve sahne yapımlarında popüler bir şarkıcı ve oyuncu oldu.
Glee kulübü nedir anlamıyorum ve üç saat önceye kadar'' gösteri korosu'' diye bir tabir hiç duymadım.
Beş nesil önceye gittiğimizde, 125 yıl öncesine… bu topraklar sadece Batı'' olarak bilinirdi ve… bilenler de kunduz peşinde gezen… bir avuç beyaz avcıdan ibaretti.
senin ofisinde. Birkaç saat önceye kadar ikisi de yoktu.
bu kemiklerin ne kadar yaşlı olduklarını, radyokarbon tarihlemeye göre 33.000 yıl önceye tarihlendiklerini, bilmesem bunların birkaç yüz yaşında olduğunu söylediğinizde size inanırdım.
bir yüzyıl hatta bir milenyum daha önceye gelmiş olsaydım, gelecek üstündeki etkisi çok daha büyük olurdu.
bir yüzyıl hatta bir milenyum daha önceye gelmiş olsaydım.