Examples of using Örnekle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
El yazısını iki numaralı örnekle karşılaştır.
Değil. Bazen örnekle göstermek gerekir.
İzninizle bunu size bir örnekle göstereyim.
yeni örnekle, steril protokollerle.
Her zaman örnekle.
Tealcten aldıkları örnekle Doktor Reimer
O zaman, sizin bu örnekle yönetiminizde herkesin illegal para baskınında ele geçirilen parayı kullanım hakları olmayacağını mı varsaymalıyım?
Doğru, böylece Cam onu kurbanın tırnaklarındaki örnekle karşılaştırıp babasınınkiyle eşleşebilecek yeterli miktarda ortak alel var mı diye bakabilir.
Rablerindendir. Fakat inanmayanlar, Allah bu örnekle ne demek istiyor ki derler?
Ve ben bunu bu örnekle size gösterdim çünkü benim bunu düşünme şeklim, temelin, ihtiyacım olan minimum vektör kümesi olduğudur.
Örnekle anlatayım: Birkaç ay önce, New York City Maratonunu gördüyseniz, garanti ederim
Tecavüz ihbarı sonrası Trish Wintermandan alınan örnekle… sizden alınan örnek arasında eşleşme olmuş.
Bu örnekle yararlı bir şey yapmaları aylar hatta yıllar sürer.
Ciddi Oyun konferansında, tasarımcı Tim Brown yaratıcı düşünce ve oyunun arasındaki güçlü ilişkiden bahsediyor- birçok evde deneyebileceğiniz örnekle birlikte.
Rablerindendir. Fakat inanmayanlar, Allah bu örnekle ne demek istiyor ki derler?
Tealcten aldıkları örnekle Doktor Reimer
inkar edenler ise,'' Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?'' derler?
de şöyle desin:'' Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi?'' İşte Allah,
Bu arada Hırvatistandaki gazeteciler, Haradinayın teşkil ettiği örnekle, BM mahkemesine teslim olmayı reddederek 17 Mart Perşembe günü gerçekleşmesi planlanan AB üyelik müzakerelerinin başlamasını tehlikeye atan kaçak general Ante Gotovina örneği arasındaki tezata dikkat çekiyorlar.
inkar edenler ise,'' Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?'' derler?