Examples of using Şahane in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şahane ebeveynlerin vardı belli ki.
Şahane manzara, köpek mamaları ve peynir tabağı… şampanya dolu tuvalet.
Siz şahane asosyalleri… ve Bella olmayı seviyorum.
Bütün kaynakları aldım, ve bu şahane referans parçasını buldum.
Tüm bu verimli sanatçılarla,- Değil. bu şahane eserlerle bir arada olmak.
Ormandan çıkarken şahane bir yaban aygırıyla karşılaştık.
Tamam, önce şahane bayanın güzel elinden tut.
Şahane. Ya siz Bay Mosby?
Harikulade. Şahane. Sana tek bir önerim olacak.
Şahane manzara, köpek mamaları
Şahane olacak. Kai kralın mı yani?
Şahane zaman. Bir minibüsün arkasındaki.
yaban mersinli krepler şahane kokuyor.
Evet. Yeni gelin için de şahane bir düğün hediyesi getirdim.
Sizce bu şahane arabanın sahibi kim?
Şahane kostümler ve dekor.
Evet, şahane. Ne var?
Brezilyadayken yerlilerle şahane bir ticaret yürüttük.
Harikulade. Şahane. Sana tek bir önerim olacak.
Şahane oldu bu.