Examples of using Şu kızla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şu kızla bir işi açıklığa kavuşturalım.
Kendimi şu kızla unutmuş olsaydım bile, hatırlardım. Eminim.
Kendimi şu kızla unutmuş olsaydım bile, hatırlardım. Eminim.
Kurtardığın şu kızla dans etmelisin.
Sen şu kızla dışarıdayken. Yayımcın Newyorktan aradı.
Doktor, şu kızla biraz mantıklı şekilde konuşur musun? Alta?
Gitmeden önce şu kızla konuşmayacak mısın?
Şu kızla konuşan. Şurada.- Neredeki?
Gidip şu kızla konuştuk, Vicki Johnson.
Keon! Şu kızla benim aramda bir şey vardı.
Keon! Şu kızla benim aramda bir şey vardı!
Belki şu kızla ilgilenebilirdim.
Hikita, şu kızla oğlanı ne yaptınız?
Bu arada, şu kızla nasıl gidiyor?
Belki hala şu kızla birliktedir.
Şu kızla görüşmeye başladım, Joanla.
Şu kızla kaynattığını gördüm… hani sudan çıkardığın kız. .
Sende şu kızla biraz yalnız zaman geçirmek istiyorsun.
Bahsettiğin şu kızla.
Şu kızla yaşayan o garip adam var ya… gerçekten komik.