Examples of using Ağaca in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Orada ağaca asılı duran şu şey neydi?
Ağaca ne kadar istiyorsun?
Bu ağaca gidiyor.
Lignin, ağaca sertliğini veren maddedir.
Ağaca bak.
Şimdi, nedir bu ağaca sıkışan kedi olayı?
Spor araba ağaca çarpıp paramparça olmuş, ödenmemiş faturalar için yine bir şey yapmak.
Ağaca dikkat et!
Ufacık bir enerjinin ağaca ve göksel kafaya ne yaptığını gördünüz.
Atlayıp bi ağaca veya deliğe düşecektim.
Ağaca asalım, beyler.
Aslında efendim ağaca işemesi az önce biten erkek o.
Evimin arkasındaki ağaca benim için hediyeler bırakırdı.
Hayaletin ağaca asılacak!
Senin hayaletin ağaca asılacak!
Artık ağaca, şu kadar kereste diye bakamıyordum.
Bu kurabiyeleri ağaca asarım ve Noel sabahı da tatlarına bakarız.
Yine ağaca elma şekeri mi asacaksın?
Ağaca tırmanabilirsin.
Ve ben de ağaca tırmanıp bol bol yerdim.