Examples of using Akılda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şimdi bu Tavuk Albay akılda vardır ne olduğunu öğrenelim.
Çünkü bu akılda tutulması gereken bir şey.
Lakin vücudu zayıf olan, akılda kuvvetli olduğunu farkedebilir.
Piper, sadece Wyatt en akılda en iyi ilgi var.
Aşkta garanti, işte garanti, akılda garanti.
Böyle bir yolculuk akılda çok zordur.
Büyü kalptedir, akılda değil.
Ne? Bazen hemşireler bir söz uydururlar, o da akılda kalır.
Meşgul olduğunu biliyor ve akılda tutuyor.
Gözlerin görüp kulakların duyduğuna, akılda inanır.
Kesinlikle tuhaf ama akılda tutmaya değer.
Bence bu akılda kalır.
Ve, gündemimizde çok şey olduğunu akılda tutarak, biraz bu konu hakkında konuşacağım.
Bu yüzden balık türleri kaybediyorsun, ancak akılda tutulması gereken Onlar da habitatı tahrip ediyoruz.
Ama sadece akılda tutmak dönme bir bütün anları yönü diğer tüm anları ofset dönme yönü.
Sürekli akılda tutmanın fazlasıyla utanç verici olduğu belirli özellikleri… ötekinin.
Evet.- Durdur. Bazen en iyisi, bazı anıların sadece akılda kalmasıdır.
Sürekli akılda tutmanın fazlasıyla utanç verici olduğu belirli özellikleri ötekinin, partnerimizin imgesinden nasıl soyutladığımız,… sildiğimiz açık değil midir?
Altı aktif düğme eklenmesi akılda Street Fighter arcade serisi Popülerliğe ile yapıldı.
Seninle tanışan herkesin cüce olan bir ikiz kardeşin olduğunu otomatikman bildiklerini akılda tutmalıydım.